Dostluğun ne demek olduğunu onlardan öğrenecektik. Bir
zamanlar öğrendik de aslında. Hakan’ın acılarına birlikte ağladık, Sadık’ın
samimiyetine birlikte sarıldık, Fikret’in gözyaşlarını birlikte sildik, Ali’nin
heyecanı karşısında birlikte heyecanlandık. Sonra bir el dokundu; dostluğumuz
büyüyecekti bu el sayesinde ama büyümedi. Günden güne yok oldu...
Bu hafta ekranın içine girip de Çiler’i çekip alasım geldi.
Çiler, sen neden bu kadar gurursuzsun? Çiler, sen neden Fiko’dan daha düzgün
insanlarla beraber olmuyorsun? Sen neden yoluna bakmıyorsun? Sibel’in Fiko
takıntısı ne kadar mantıklıysa Çiler’in gidemeyişi o kadar saçma.
Fiko, dengesiz tavırlarıyla varlık gösterirken Çiler’in
ağlayıp ağlayıp Fiko’ya sarılmasından çok sıkıldım. Sana sevgili mi yok Çiler?
Elini tutacak erkek mi yok çevrende? Üstelik sen sevgiye muhtaç biri falan da
değilsin. Adı Efsane’nin ilk bölümlerinde gördüğümüz kadarıyla baban da seni
seviyor. Madem Çiler’e böyle saplantılı bir aşk çizeceksiniz öncesinde bunun
yolunu yapsaydınız. Bu kız bilmem kaç yıllık ilişkisini kendi doğruları
sebebiyle bitirdi. İsterse Fikret’le arasına da öyle bir mesafe koyar ki, koca
mahallenin aklı şaşar. Ama koymuyor. Neden? Aşk üçgenine zeval gelmesin!
Mantık neydi? Karakter devamlılığı neydi? Hiç önemli değil
tabii.
Eda Şölenci, çok güzel bir kadın. Ona gözyaşları değil,
kahkahalar yaraşsın. Fiko’nun dengesizliğinin altında kaybolup gitmesin
gülüşleri.
Aşk üçgeni kurulacaksa da Fiko-Sibel-Ozan’la kurulsun.
Ozan’ın ardı arkası kesilmeden kurduğu oyunlar anca finalde
ayağına dolaşacaktır diye düşünüyorum. Burada en çok yara alan Sibel’dense Fiko
olacak gibi bir his var içimde. Nasılsa dramın dibine vuruyoruz, sorun değil.
Dramanın dalgalarından bir an olsun uzak kalamayan Hakan da
kendi gözyaşı evreninde ayakta durmaya çalışıyor. Naz’la durumlar stabil.
Naz’la durumlar stabil stabil olmasına ama Sadık tarafında
mesele hiç olmadığı kadar hareketlendi. Haftalarca dualar eden Sadık, şiddet
uyguladı. Neden? Çünkü aşık. Hem de çatışma yaratılması en muhtemel karakter
olan Hakan’ın kalbine giren kıza. Sadık, Hakan’a gönülden bağlıyken bağırmaya
başlıyor. Normal. Çünkü aşık.
Bakalım haftaya hangi normallikler çıkacak karşımıza? Hangi
karakterler tepetaklak olacak? Hayırlısı artık. Emeğin geçen herkesin
emeklerine sağlık…