+Bazı insanlar değişmez.
-Bence yanılıyorsun..
Bu dizide bir kötü kadın karakter olmak zorunda mı? Bu pamuk Bahar'ı çok sevdim. Bence de bir kerecik yanılsa Eylül. Bu darp eden hasta beyle de yakıştırdım. Stockholm Sendromu deniyor buna: Zorbalık yapana aşık olma durumu. Tabii bu sendromda işler değişik, bağımlılık falan oluyor da ne diye sizi psikolojik terimlerle yorayım değil mi? Ben Bahar için yeni ve güzel şeylerin başlangıcını hissediyorum.
Evet, olumsuz eleştiri taaaaaym ne yapayım...
1) Kimse kusura bakmasın lütfen ama repliklerin biraz özensiz yazıldığını düşünüyorum. Yazımı yazarken başta güzel replik seçip onu yazacağım dedim ya. Bulamıyorum bazen. Sahneleri başa alıyorum "Eee burada en vurucu cümle hangisi ki?" diye düşünüyorum. Her şey daha güzel bir Kalp Atışı için :(
2) Bu diziyi benim babaannem de izliyor mesela. Şimdi Eylül ve Ali Asaf kendi kendilerine konuşsun tıp dili, evet karizmatikler ama ben "Tremor"un Resting mi Action mu, Intention mu Essential mı olduğu tartışmasını izlemesem de bunların gerçekten süper doktor olduğuna iknayım zaten? Bu kelimeleri yazarken bile aşırı sıkıldım şimdi hata kaza oyuncuların telaffuzunda bir aksilik olsa diyelim, insanların diline düşmelerine ne gerek var? "Haydaa, Öykü Karayel intenşın diyemediii!" falan.
3) Oğuz, neredesin ay yüzlüm? Reklamları da sayarsak 150 dakikalık dizinin tam 92. dakikasında şeref verdi.. Vur yumruğu artık Oğuz bir şeyler yap. Ortalık karıştır, düzen boz; seni minnoş avcısı tatlı doktor olarak görmekten hoşnutsuzum.. Eylül'le Ali Asaf'ın arkasından nasıl bakakaldı.. Hissediyorum, olay çıkacak az kaldı!
4) Esma hastanede, cafede geçirdiğinden daha fazla süre geçiriyor. Bu kız hangi para ile geçiniyor? İnsanlara vereceği keki pastayı hangi ara yapıyor? Tabii ki bizim de Esma'yı görmeye ihtiyacımız var ve bu bir medikal drama..Bu arada Esma Oğuz'a shiplenirse arıza çıkarırım. Zıt kutuplar birbirini çekmez yalan bu yalan.
Olumlu eleştiri taaaaaaaaaaaaaaaym!
1) Başta ben ve sonra bu yazının altına yorum bırakıp derdime yoldaş olan, yorum yazmaya üşenip de "Harbiden ha ben de böyle düşünmüştüm." diye içinden geçiren bütün Ranini.tv okuyucuları olarak teşekkür ediyoruz çünkü nihayet beklediğimiz ev sahneleri bugün geldi. Demek Eylül ve Esma ev arkadaşıymış. Bu detay hiç verildi mi, ben ilk kez öğreniyorum. Tamam, Eylül yatırımını arabaya yapmış. Evinin bizim diğer dizilerde gördüğümüz havalı doktor evleriyle uzaktan yakından alakası yok. Ali Asaf da böyle herkesin oturabileceği bir apartman dairesinde oturuyorsa vallahi bozulurum. Prodüksiyon çalışsınnn!
Bu arada Esma çok yorucu bir ev arkadaşı değil mi? Ama kapı dinlerken beni eğlendirdin, seviyorum kız seni..
2) Eylül'ün üvey annesi Nesrin'i canlandıran Devrim Atmaca'yı tebrik ediyorum ve Allah'tan kolaylıklar diliyorum çünkü o sahne başlayınca annemle karşılıklı olarak istemsizce (göstermek gibi olmasın) o ağız hareketini yaptık. Çenemiz yoruldu 3-4 saniye sonra. Umarım kötü kalpli üvey annenin ameliyatı başarılı geçer de ağzı eski haline gelir ve Devrim Hanım böyle oynamak zorunda kalmaz.. Tekrar tebrik ediyorum..
Bugünkü yazım da bitti. Finali el ele tutuşarak bayırlara koşan AlEy için, Ricky Martin'le yapıyorum: Un-Dos-Tres AlEy AlEy AlEy, go go go AlEy AlEy AlEy!