Üçüncü bölümü Yahya Batur’u kurtarırken bırakmıştık. Aslında
her şeyi tereyağından kıl çeker gibi bitirmek isteyen Kılıç Timi, kabul
etmeliyiz ki bölgenin tozu dumanı altında bir hayli zorlandı. Zaten kimse kolay
olacağını da söylemedi. Ama nasıl anlatsam… Yüzbaşı Bozok’un esir düşeceğini,
ölümle bu kadar burun buruna geleceğini tahmin etmemiştim. En azından, henüz
dördüncü bölümünü izlerken.
Yüzbaşı Bozok’un operasyon sırasında kolundan
yaralandığını görünce hayalimde Yüzbaşı Bozok’un evine döner dönmez Selver
Hanım Teyze’nin oğlunun sarılı kolunu görüp çığlığı basması canlandı. Çünkü o
Yüzbaşı Kağan Bozok’tu. Başına ne gelebilirdi ki? Ama işte hayaller, hayatlar!
Her olaydan olumlu bir şey çıkarıyorum ama bakın
gerçekten de öyle değil mi? Yüzbaşı Bozok’un terör örgütü eline geçmesi, her
şeyden önce Albay Kopuz’u cesaretlendirdi! Hiç görmediğimiz bir Albay Kopuz ile
karşı karşıyayız. Çünkü biz Albay Kopuz’u nasıl tanıdık? Kontrollü, soğuk
kanlı, gereksiz risk almayan, mantığı ile hareket eden. Ama bu sefer Albay
Kopuz’un gözünde başka bir ışık vardı, sizde gördünüz değil mi? Yüreğindeki ateş, sözlerine,
gözlerine yansıyordu. Gözünden düşen iki damla yaş alev alev olan yüreklere su serpiyordu. Benim tanıdığım Albay Kopuz, silah arkadaşı ve yol
arkadaşı Yüzbaşı Bozok’u sağ salim almadan dönmeyecektir!
Diğer olumlu gelişme ise Aslı, diyeceğim. (Şaka gibi!)
Bu kadar karmaşa içinde Aslı’nın Kağan’ı düşünüyor, onun için kaygılanıyor
olması hayırlara alamet tabii ki. Yalnız Aslı’nın Kağan’dan önce Hatice ve
Selver Hanım Teyze ile yakınlaşıyor olması çok hoşuma gitti. Çünkü, kabul
etmeliyiz ki erkekler bu gönül işlerinde biraz yavaşlar. (Değil misiniz? ^^)
Üstelik Hatice havadaki aşkın da kokusunu aldı. Kısmet! :)
***
Aslına bakarsanız bu sayfayı sadece ve sadece Yüzbaşı
Bozok için ayırmak istedim. Yüzbaşı Bozok’un koca yüreğini mi övsem, Berk Oktay
muhteşem oyunculuğunu mu övsem bilemiyorum. Ama eminim ki izleyen herkesin
gözünde Berk Oktay başka bir oyuncu olmuştur, diye düşünüyorum. Dizi esnasında
ve sonrasında sosyal medyaya da bakıyorum. Sanırım bir rol, izleyenleri ancak
bu kadar kendine inandırabilirdi.
Hangi sahneden bahsettiğimi hemen aşağı bırakıyor;
hazırlayan herkesin ellerine, kollarına, emeklerine sağlık diyorum!