Bakmayın bu kadar acılarla dolu olduklarına… Kılıç
Timi olarak, onlar çok şanslı adamlar! Birbirini bulmuşlar! İnsanlar senelerce
aynı evde yaşadıkları eşleriyle bile boşanıyor ki bu adamlar vatanları için bir
oluyor.
Dizinin bir de gönül işleri var şüphesiz. Çünkü dizi
tarihinde aşksız kalan bir tek esas oğlan ve esas kız görmedik. Bugün
baktığımızda Aşk-ı Memnu’nun finalinde bile Adnan Bey, Matmazel ile o konaktan
ayrıldı. Ancak konumuz ne Aşk-ı Memnu ne de Adnan Bey. Konumuz, Kağan ve Aslı.
Şu ana kadar “Allah’ım ne kadar uyumlu bir çiftler, enerjileri muhteşem, acilen
birbirlerinden elektrik almaları gerekiyor.” dediğim bir sahne ile
karşılaşmadım. Ancak “Büyük aşklar nefretle başlar.” sözünden yola çıkarsak
Kağan ile Aslı’nın arasında aşktan alevler çıkacak. Çünkü biz normal insanlar olarak,
başka insanların arabalarını parçalamıyoruz, normal şartlar altında.
Haydi size biraz da Aslı ve Kağan ile ilgili tahminimden bahsedeyim.Aslı ve Kağan'ın taban tabana zıt iki karakter olduğu bir gerçek. İkisinin gün gelip birbirleri için yanacakları da. Küreme bakıp tahmin ettiğim fikrim ise bu ilişkide en fazla Aslı'nın direneceği. Kağan'ın Aslı'ya karşı yelkenleri daha çabuk suya indireceğini görüyorum.
* “Türk askeri birbirine silah doğrultmaz.” çok ince,
çok anlamlı!
* Eve gelen hırsıza sofrasını açan Galip ve Emre’ye
kocaman sevgiler ve saygılar. Onlar sofralarını evlerini soymaya gelen hırsıza
hayrına sofralarını açtılar. Kendi yorumum ise daha farklı. Galip ve Emre’nin
de içinde olduğu Kılıç Timi, insanları sevdiğinden çalan “hırsızların” peşinde.
Varsın bir şişe parfümleri çalınsın.
*Artık Serdar Üsteğmen’in (resmen) kurtulmasına çok az
kaldı. Kurtuldu gözüyle bakalım artık. Buradan sonra asıl mühim olan Serdar
Üsteğmen’in rehabilitasyon süreci. Arkadaşları her daim yanında olacaktır ancak
arkadaşlarına ilave olarak birde Kağan’ın kız kardeşi Yıldız’ı da Serdar
Üsteğmen’in yanında gözlerimiz arayacaktır. Çünkü neden aramasın? ^^
* Böyle “erkeksi” işlerde en büyük iş kadın
karakterlere düşüyor kanımca. Hatta erkeklerden daha büyük iş düşüyor. Evet,
belki onlar ellerinde silah dağlarda terrörist kovalamıyor ama onları
kovalayacak yürekli yiğitler yetiştiriyorlar. İyi günde, kötü günde,
hastalıkta, sağlıkta o adamların yanında duruyorlar. Bu yüzden ikinci bölümün
en büyük alkışlar Bayram’ın eşi Hatice ve Kağan’ın annesi Selver Hanım Teyze’ye!
***
Özetle; Büyük resimde yavaş ama sağlam adımlarla
ilerlediğimiz, aynı anda karakterleri daha içselleştirebileceğimiz güzel,
keyifli bir bölümdü. Emeği geçen herkesin eline, koluna, emeğine sağlık.