Çocukluğum sana hasret, gitme...
Kokusunu özlemek...
Ölümle burun buruna geldiğinde etrafına karşı ördüğü duvarları yıkmak için ilk darbeyi vurdu Melis. Zırhını çıkardı, bedeniyle yürüdü gerçeklere. Öfke kusarken bile içten içe babasına sarılmak isteyen, gözlerine hüznü yerleştiren bir kız çocuğu olarak babasına hasreti hayatına öyle ince ince döşedi ki, ‘Keşke sen ölseydin’den ‘Babacım’a uzanan yolda “Bu kıza bir anda ne oldu böyle?” diye düşünmedim.

Babasının hediyesiyle şen şakrak olan, babasını gözleri yollarda bekleyen, bir müzik kutusunun melodisine hasreti sığdıran Melis… Bilir’in, Bahar’ın üç beş cümlesiyle değil, kalbinde biriktirdiği özlemle koştu babasının yanına.

#BenimleKal

Açıkçası bu vurulma olayının Tarık’la Melis’i biraz daha uzaklaştırmasını beklerken aralarındaki mesafeyi neredeyse ‘hiç’e indirmesine şaşırdım. Şaşırdığım kadar da sevindim. Zira bu olay yüzünden biraz daha uzaklaşırlarsa bundan sonrası hiç kolay olmayacaktı. Mutlaka aralarında yanlış anlaşılmalar, uzaklaşmalar olacaktır. Daha 7. bölümdeyiz, Tarık biraz daha çaba gösterecek, Melis biraz daha yakın duracak. Ama en büyük basamağı aştılar diye umuyorum.

Zeynep, Emine’yi doğum gününe davet ederken o doğum günü pastasını gelecek hafta Tarık’ın ‘ikinci şans’ evinde kesecek olmak da bu basamağı aşmanın bir sonucu değil mi?

Dünyanın en düşünceli teyzesi hastane kapılarında mı beklermiş? Ah yazık ona.

Tabii o pastanın Tarık’ın evinde kesilecek, hatta Bahar’ın da aile fotoğrafına girecek olması Seçil’i yepyeni kötülüklere de sevk edebilir, orası ayrı mesele. Seçil’in takıntılı aşkından ne kadar rahatsız olduğumdan bahsedip bahsetmemekte kararsızım. Ama girdik bir kere meseleye… Evet Seçil, herkesin derdi Tarık. Peki senin derdin neden Tarık? Adamın kızı vurulmuş, “Git!” diyorsun. Adamın kızı uyanmış, “Baban gidecek!” diyorsun. Sen baba-kızın arasına girerek kendini tatmin edebileceğini sanıyorsun ya bunun ne büyük bir yanılgı olduğunu sana öğreten de Melis olacak. Bak artık babasını dinleyecek Melis. Peki sen ne yapacaksın? Bahar’a mı saldıracaksın?

Bahar’la bir türlü ortak paydada buluşamamıştık fakat son iki haftadır karşılaştığım Bahar’a inanıyorum. Babasını anlatırken, Tarık’a “Gitme!” derken, Melis’i merak ederken gerçekti Bahar. İlk bölümlerde tanıştığımız, üzerine bir boy büyük gelen “Her şeyi ben bilirim.” havasından sıyrılmıştı. Daim olsun, böyle devam etsin.

"Gel o zaman..." (Geldi) <3

Yine bu vurulma olayının yavaş yavaş yakınlaşan HakMel’e de zarar vereceğini düşünüyordum ki orada da tam tersi oldu. Dolaylı olarak Hakan ve Melis arasında bir çatışmaya yol açacak olsa da naz yapmadan hoşlandığı çocuğu çağıran Melis’in bu saatten sonra Hakan’a da anlayışla kucak açacağını düşünüyorum. Tabii Hakan, ilerleyen zamanlarda neyi ne şekilde anlatacak; bu durum biraz da buna bağlı.

Hakan ve Melis’in telefondaki halleri ne kadar hüzünlüyse hastane odasında geçirdikleri zaman da o kadar tatlıydı. Yaralarına sarılarak büyümeyi öğrenecek iki çocuk şimdi onlar, büyüyecekler. Birlikte sevgilerini de büyütecekler…

Yazı devam ediyor...
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER