“Sen Cevher sihirli halısında büyüdün…” dedi Hülya… “Ben
bugüne, itile kakıla, düşe kalka, karşıma çıkan her türlü belayla boğuşarak
geldim.” demişti hemen öncesinde. Farklılıklarını, Kerim’in eksikliklerini,
kendinin nedenlerini birer birer saydı. Rüyalarından bahsetti,
şaşkınlıklarından, isteklerinden bir de. Yanında kaya gibi duracak birini
istiyordu sadece, kafası karışık ne istediğini bilmeyen birini değil.
Dimdik duruşuna hayranım Hülya!
Kerim’in hayatı boyunca duyabileceği en acı sözleri, ona
olan aşkını zerre sakınmadan söyledi. Sevdi, aşkla baktı, dokundu ama
kırgınlığını da asla saklamadı. Kaya gibi dik durdu ama yüreğinin her bir
zerresinde de Kerim’in aşkını diri tuttu.
"İndim bulutların üstünden, tamam üstüme gelme."Kerim Cevher
Sevdiğin kadın, seni delicesine seven kadın, gözünün içine
baka baka bunları söylüyor. Kalbi iki kez acır insanın…
Kerim’inki de acımadı mı? Acıdı elbet. Hülya’nın saçlarını kokladığını hayal
ederek şampuanını kokladı, aynadaki görüntüsüyle kavga etti, sonra bir gün
Hülya’nın mutfağında beliriverdi.
Bundan sonra yazılara "Maşallah!"demeden girmiyoruz.^_^
Derken bir sabah şoförü oldu, kızlarına koştular; Düğmecik
eve döndü, bebeklerine aynı mutlu gözlerle baktılar. Dokunmak istedi sevdiği
kadına, değişmesi gerektiğini biliyordu, değişmek için çaba da harcadı ama
sonra bir an her şey tepetaklak oldu.
Kerim Cevher, “Ben kıskanç bir adam değilim.” derken kendini
hala Almanya’da sanıyordu; hala aşkı tatmayan bir adam olduğunu düşünüyordu.
Ama öyle değildi işte. Yeryüzündeki her şeyden kıskanacak kadar çok sevdiği bir
kadın vardı hayatında ama o sevmeyi kırmakla bir tutuyordu.
Kıskanç Kerim, aşırı güzel Hülya
Kerim’in aşkından zerre şüphem yok. Hülya ve Kerim’in elbet
mutlu bir yuva kuracaklarından da. Romantik komedilerle pek işi olmayan, esas
çiftimizin salt mutlu hallerine odaklanmaktan zerre keyif almayan bir
dramasever olarak hikayemizin birtakım dolambaçlı yollara girmesi gerektiğinin
de farkındayım. Ee nihayetinde hikaye biterse dizi biter, hikaye durmadan aksın
ki doya doya dinleyelim şarkımızı değil mi? O yüzden Kerim’e söylenmek yerine
keyif almaya bakıyorum. Ve bu yolculukta da Mahinur Ergun ve ekibine güveniyorum.
Zira Hayat Şarkısı’nda hiçbir detay kıyıda köşede kalmaz ve hayat sadece
gözyaşıyla geçmez…
Peki şimdilik ‘ideal erkek’ gibi görünen Hazer Bey’in bu
dolambaçlı yolda işi ne?
Haftalar önce Melek ve Hüseyin ilişkisini bir aşk üçgenine
çevirmek için hikayemize dahil olan Kemal, fazla güçsüz bir karakter olduğu
için hikayede tutunamamış, kurulmak istenen aşk üçgeni kurulamadan kendisiyle
vedalaşmıştık. Öte yandan Melisa, hikayemize girdiğinden beri Hülya ve Kerim’in
arasını bozar mı diye hop oturup hop kalkmıştık. Çünkü Melisa, güçlü, ayakları
yere sağlam basan ve kendi içinde tutarlı bir karakterdi. Kerim ve Hülya’dan
bağımsız baktığımızda da Melisa’yı sevsek de sevmesek de ona inandık. Ve bu
gücünü de arkasına alarak uzun bir dönem hikayemizde yer aldı ve vedalaştığımız
ana kadar da HülKer arasında bir tehdit olmaya devam etti. Kaldı ki hala Melisa
geri döner mi diye düşünüyorsam bu yaratılan karakterin gücündendir.
Önümüzde sonradan hikayeye dahil olan karakterlere iki örnek
var. Senaryo birtakım formüller barındırıyorsa ve Mahinur Ergun gibi deneyimli
ve kalemi kuvvetli bir senaristin düşlediklerini izliyorsak Hazer’in güçsüz bir
karakter olarak resmedilmesinin imkanı yok. Zengin, yakışıklı, ince düşünceli,
şiir okuyan, bilgili bir karakter tam da hikayemizin ihtiyacı olan karakterdi.
Zira Hazer, Melisa gibi güçlü değil de Kemal gibi zayıf bir karakter olsa
alarmlar hiçbir şekilde çalmazdı. Şu anda Hazer hem HülKer için, hem de
Cevherler için tehlikeli konumda. Çünkü güçlü.
Kerim düştükçe onu ayağa kaldıranın Hüseyin olması, Hüseyin'in kendi çekirdek ailesine derman olamazken kardeşinin her derdine koşması hem bir tezat hem de naif bir detay.
Hazer’i güçlü bir karakter olarak resmetmek için rakibinin
zaaflarını vurgulamak da benim kafama yatıyor. Çünkü kıyas, bu durumun da en
mantıklı yollarından biridir. Basit ve anlaşılır. Kerim’in başrol, HülKer’inse
Hayat Şarkısı’nın dinamiklerinden biri olmasına rağmen Hazer ‘mükemmel’ olarak
resmedildikçe Kerim’in hata üzerine hata yapmasına gelirsek eğer… Hangi
karakter tanıştığımızda mükemmeldi ki?
Yazı devam ediyor...