Yüzleşme vakti
Ve sonunda beklenen an geldi çattı.
Kum saatlerini seyretmenin hem hipnotize edici hem de insanı telaşlandıran bir tarafı var bana göre. Akıp giden kumları izlerken bir şey düşünmezseniz, kendini kaptırıp, melül melül izlersiniz. Ama o son kum tanesinin de aşağıya düşmesi şaklatılan parmak etkisi yaratır; aniden uyandırır. İçinde yaşarken farkına varmadığınız zamanın dışına çıkıp seyrettiğinizde ne kadar hızlı akıp gittiğini fark eder ve korkarsınız. İzlersiniz işte, bilirsiniz bu sürecin bir sonu gelecek, kumların hepsi aşağıya düşecek ve bunu engellemenin yolu yok.

Kemal’in belki de hayatının en büyük hatasını yaparak Nihan’la hapishanede görüşmeyi reddettiği günde, o kum saati tersine çevrildi, zaman Kemal’in gerçeği öğreneceği ana doğru hızla akmaya başladı. Nihan uzun süre Kemal’den kaçtı, Emir onun gerçeği öğrenmemesi için çok uğraştı ama sonunda o son kum tanesi de düştü, zaman doldu ve Kemal Deniz’in kendi kızı olduğunu öğrendi. Çalan gongu duydunuz mu? Şimdi yüzleşme vakti!

“Hesap ver, ne oldu olacak hesap ver
Yaramı kim saracak hesap ver
Acımı kim paylaşacak şimdi
Kim tutar yerini

Hesap ver, ne oldu olacak hesap ver
Yasımı kim tutacak hesap ver
Avunmam hiç kimseyle şimdi
Kim tutar yerini”*

Doğrusu bağıra çağıra, ağlayarak, biraz kırıp dökerek yaşanan hesaplaşma beni oldukça tatmin etti, çünkü ikisi de çok haklı. Öncelikle haklılık konusunda birinciliği Kemal’e veriyorum, zira en mağdur olan o. Kaybettiği her saniye, mahrum kaldığı her gülücük, Deniz’siz uyandığı her sabah zarar hanesine yazıldı. Nihan’ın dediği gibi bu bir süreçti ve Kemal’in öfkelendiği gibi Deniz’i Emir’e vermiş değil. Emir’le bir çocuk büyütmeyi de planlamadı. Aksine aralarında bir baba-kız ilişkisi olmaması için de elinden geleni yapıyor. Ancak ya o yaşanan süreçte, Kemal görmeden biriken kum taneleri ne olacak? Geri döndürme şansımız var mı? Nihan’ın turuncu Deniz ansiklopedisi Kemal için hem bir telafi hediyesi, hem de nelerden mahrum kaldığını gözüne gözüne sokan ve onu daha da kızdıracak bir araç. Çünkü Nihan her ne kadar elinden geldiğince tüm yaşadıklarını yazmış olsa da, neticede orada sadece kuru anılar var, hayal ettiren ama gerçeğinin yaşatacağı hazzı ve mutluluğu veremeyen anılar… Deniz’in kokusu, sıcaklığı, gülüşü yok içinde.


Acaba Deniz'i, hiç değilse baharda filan mı öğrenseydim? Şu ansiklopediyi okuyacağım diye dondum bu havada!

O yüzden Kemal öfkelense de, bu öfkeyle ağzından aslında hiç düşünmediği sözler çıksa da, Nihan’ı ezip geçerek Deniz’e ulaşmaya çalışsa da şu an için hakkıdır ve haklıdır. Çünkü öfke çok yakıcı bir şey, dorukta olduğu zaman insanın gözlerini karartır, olmayacak işler yaptırır. Kemal’in fevrilikle ve büyük bir öfkeyle doğruyu yaptığını söyleyemem elbette ama yaşadığı haksızlık beyninde neon ışıklarla yanıp sönerken, mahrum kaldıklarının acısı içine çöreklenmişken; ilk anın öfkesiyle bunları yapmasında, olmayacağını bile bile hep birlikte uzaklara gitme planları kurmasında, Nihan’ı anlamamasında şaşılacak bir taraf yok. Sanki en başından beri bilip de, aylardır hasretini çekiyormuş ve Deniz’i yeni bulmuş gibi, büyük bir özlem duyuyor ona karşı, şimdilik en kuvvetli hissettiği duygu bu.

Ama tüm bu duygu karmaşasını yaşamayıp sadece uzaktan seyreden biri olarak baktığımda; Kemal’in Deniz’le birlikte bir hayat kurma isteğinde şu an, bu özlem kadar, öfkesini ve uğradığı haksızlığı da ön plana koyduğunu, bu yüzden de aceleyle hareket ettiğini söyleyebilirim. Ölümü, Emir’in gücünü ve onlara verebileceği zararları hesap etmemesi hep bu yüzden. Deniz’i çok seviyor ve ona bütün ömrünü verir, o konuda sıkıntı yok. Bu uğurda kendi canı da mühim değil, ama ya Deniz’in canı? Emir’in o uçurumun kenarındaki kötücül oyunuyla sınansaydı o ne yapardı? Babalık, annelik gibi hissedilen bir şey değil, öğrenilen bir şey derler. Nihan’ın Deniz’in canı konusunda yaşadığı endişeleri Kemal yaşamadı, aklına bile gelmedi henüz böyle korkular çünkü bunları yaşayabilecek zamanı ve imkanı olmadı. Öfkesi de, Nihan’ın anlattıklarını can kulağıyla dinleyip, bunları tasavvur etmesinin önüne geçiyor şimdilik. Ama öğrenecek, maalesef ki Nihan’ın canıyla sınanarak hem de.

Yazı devam ediyor.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER