Aşk, nefret, hüzün, merhamet, sevgi, kızgınlık, saygı, öfke, kırgınlık… Ve dahası tüm duyguları gözlerine taşıyan Hülya ve Kerim’in demirbaş
olarak edindikleri duyguları ise elbette ki inat. Gözlerinden aşk taşarken,
kalpleri aşkla atarken geçmişe sünger çekmek yerine ufak yanlış anlaşılmalarla
yükseliyorlar, yükseliyorlar…
"Bitti Kerim Cevher!" Bitti mi acaba?
Şimdi ikisi de öfke bulutlarının üzerinde. Oradan nasıl
inecekler bilmiyorum. Fakat bu iş gerçekten boşanmaya gidiyor gibi. Birtakım
zorlamalarla başlayan ilişkilerine sıfırdan başlayıp gerçek bir düğünle
evlenmeleri kulağa hoş geliyor olsa da ortada üç çocuğun olduğu bir ortamda bu
ihtimal biraz acı veriyor haliyle. Nihayetinde ikisi ayrı evlerde yaşadıkça
Mehmet de bir Hülya’da, bir Kerim’de
kalıyor. İşte bu yüzden Mehmet’e duydukları sevgi, inatlarının önüne geçsin isterim. Hülya’ya
da, Kerim’e de çocuklarından bir gece bile ayrı kalmak zor gelsin isterim bir
de. Fakat bir yandan da Kerim yeni bir yola çıkmak üzere. Hayalleriyle ailesini aynı anda düşünmek zorunda. Dramada aile kurmak
çok zor yahu!
"Sizin gibilerin dünyası böyle, bulutların üstünde böyle büyülü gezegenler gibi geliyordu bana." Hülya Çamoğlu Cevher
Aşkta tatmin olmak da zor. Hülya ve Kerim’in Bayram Bey’in iyi niyetli ama düşüncesiz
oyunu sayesinde geçirdikleri gece, ilişkilerini bir adım daha öteye taşımış
olsa da birbirlerine yetmedi. Biri sevildiğini duymak istiyor, diğeri bu
yaranın nedenini... İkisi de kendince haklı.
Ne güzel gülüyor...
Hülya’nın usul usul çocukluğunu, gençliğini, Kerim’den
öncesini anlatması çok güzeldi. 38 haftadır onun derin yaralarına dokunurken
bir kez de ağzından dökülen sözcüklerle ortak olduk acısına. Bir kadının her
yerde, her koşulda bunları hatırlayıp anlatmak zorunda olması çok acı.
Zamanında Kerim’in de onu küçümsemesine neden olan şeyleri dile getirmek
zorunda olması da. İlk defa Hülya’yı bu kadar kabullenmiş gördüm. Bu
kabullenişin Kerim’e karşı olmasını sevdim. Tıpkı yeniden savaşmaya karar
verişini sevdiğim gibi.
Ne güzel bakıyor...
Kerim’in öfkesine kızamıyorum. Derdi Hülya’nın bir bebeğinin
olması değil, derdi bunu Hülya’dan duymaması. Gerçekten Hülya, Bahar’ı
öğrendiği an çıkıp da “Kerim, Bahar benim kızım!” dese Kerim bir an düşünmeden
Bahar’a “Kızım!” derdi. Tecavüzü öğrenmesine bile gerek yoktu. Kerim, Hülya’ya
acımak istemiyor ki; Kerim, Hülya’ya sonsuz bir şekilde güvenmek istiyor.
Ve ilk defa bu kadar dolu dolu gözyaşı döktü Kerim. Hülya, tecavüzü açık açık anlatmasa da Kerim'in bir şeyleri anlamasıyla döktüğü bu gözyaşlarını sevdim… Kerim’in kalbini bir kez daha sevdim. Zaman zaman bencil,
zaman zaman inatçı; zaafları etrafını bir zırh gibi sarmış olsa da kocaman bir
kalbi var Kerim’in. Bir erkeğin sevdiği kadının bebeğini bu denli sorgusuz
sualsiz kabullenmesi değerli bir şey. O gece neyi, ne kadar anladı ilerleyen zamanlarda göreceğiz.
Size hep sarılmalar yakışır
Ne zaman biri pes edecek gibi olsa, korksa, umudu kesse bir
diğeri anlattığı küçük, tatlı masallarla tuttu elinden kaldırdı ya HülKer’in
güzelliği de burada saklı. İster ayrı yataklarda karşılasınlar sabahı, ister
ayrı ülkelerde. Kalplerine birlikteliğin tohumları böyle köklü bir şekilde
atıldıktan sonra birbirlerinden uzak kalmaları mümkün değil. “Senden kilometrelerce uzağım!”
diyen Hülya’ya, “Buradayım!” diyen Kerim kadar net kalplerindeki sevda.
Düğme, çok güçlü bir kız Hülya...
Aylar öncesinde, daha birbirlerini yeni tanırken Hülya’nın Kerim’i
iş hayatıyla, kaç yıllık emeğiyle sınaması ilişkilerinin en büyük hatalarından
biriydi. Şimdi tek korkum Hülya’nın Kerim’i yine işleriyle sınaması. Akla
gelebilecek her konuda birbirleriyle inatlaşsınlar da bu sefer bunu yapma
Hülya. Emek var işin ucunda. Uykusuz geceler, heyecanla beklenen sınavlar, uzun
süren çalışmalar var. Çevre, Kerim’in hassas noktasıyken bu hassas noktasına
bir kere daha dokunma. Kerim, bu sınırlardan çıkamasın ama sen 'siz'e zarar verme.
Kerim’in Cambridge’ten aldığı teklif bana da ani geldi.
Kafamda dönüp dolaşan soruyu Kerim de Hüseyin’e sordu. Hüseyin’in Kerim’e
desteğine hayranım. Ama keşke Kerim’e karşı içinde büyüttüğü hassasiyeti kendi
çekirdek ailelerine karşı da büyütebilse.
Yazı devam ediyor...