"Haftaya göreceğiz" demenin kıymeti <3
Masalların sonlarını bilirsiniz.Onlar erecek kerametine elbet biz de çıkacağız kerevetine… Elbette sonsuza dek mutlu yaşayacaklarını bilerek veda edeceğiz onlara…  Eminim ki her kış yine mahallede sokak hayvanları için ev yapacaklar hem de bu kez daha kalabalık bir aile halinde. Seda ve Sinan’ın “Bu son kavgamız olsun” demesine de inanmayın. Nice kavgalar edecekler, sonu “Sen haklısın” ile biten… Nihan birkaç yüz kilo çekirdek çitleyecek zevkli dedikodu seanslarında, İplikçi Malikanesine girecek olan çilekli süt sayısı yıllar ile orantılı olarak artacak, Ömer’in o tek kişilik evinin mutfağında duran çikolatayı yemesi inanın bana imkansız hale gelecek,  Koray sayamayacağım kadar organizasyona hazırlanacak, 2017 yılında varlığı bir mucize olan Neriman İplikçi ultrasona taş çıkartan gözleri ile kim bilir daha kaç bebeğin müjdesini verecek, elbet bir gün dönecek olan Türkanlar, Mineler, Cevdetler, Hulusiler, Cevdetler bir kaç kez daha memleketle İstanbul arasında mekik dokuyacaklar.  Biz göremeyeceğiz. Evet, biz göremeyeceğiz. Buraya çokça hüzün, azıcık burun sızlaması epey bir gözyaşı bırakıyorum. Ama işin asıl büyüsü burada değil mi? İşte onu da hem kendimi hem de sizi biraz avutmak için uydurdum. Dedim ya veda etmeyi beceremiyorum diye.. Bu seferi de böyle bitirelim pek sevgili okur.

Cevabım mı? "Tanrı mucizelerle ilgilenmez. Zaten yaşam uzun süren bir mucizedir. Mucize arayışına ancak delicesine aşık olduğunda girersin." diyen Henry Miller'dan azıcık daha hallice, azıcık daha umutlu.. 

Haftaya son kez görüşmek üzere,

Mucizelerce.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER