Aşk dediğimiz ne acaba?
Hakkında çeşitli spekülasyon var..
"Aşk bir dengesizlik işi." diyen "baba"lar da var..
"Aşk öyle bir büyü ki anlayamazsın." diyen Denizler'de..
“Laftır, sakın aldırma onlara.” diye boşveren de var..
“Hep acıtır, arkandan vurur.” diyen de..
Çok net olup, “Aşk,
insan türünü sürdürmek için bireye kurulmuş tuzaktan başka bir şey değildir.”
diyen de...
“İki insan, aynı zamanda aynı yöne doğru akıyor.” şeklinde
tanımlayan mahalle delikanlısı da var.
"Aşk laftan anlamaz ki." deyip kaderine boyun eğen de..
Çok bilinmeyenli denklem gibi..
Var da var yani..
Hele bir de "Ver elini, acısı bana geçsin." diyerek içinde aşk kelimesi olmadan aşkı şa-ha-ne tanımlayanlar var ki, sormayın gitsin!
Aşk işte..Öylesine ihtişamlı ama öylesine de yalın. Belki de her
gezegende, her kalpte, her gülüşte, her göz yaşında farklı bir yol buluyordur
aşk. Çünkü hayatı zehir edecek kudrette
olan aşk, eninde sonunda bir yol bulacak kadar da kutsal.
Hakkında bir sürü söylenmiş ve söylenecek milyonlarca
sözcük var. Ancak yine hakkında kesin olan hiçbir şey yok. Çok garip değil mi? Bendeniz de Kiralık Aşk sayesinde 22 yıllık, daha hiçbir şey görmemiş, hayatını aşk ile
ilgili çıkarımlar yaparak geçireceğim sanırım. Neyse.. Gezegenler arası
seyahati, bir tık uzağınıza getiren bendeniz yine karşınızdayım.. Hazırsanız yolculuğu başlatıyorum!
Yazı devam ediyor...