Gözyaşlarımızı bitti mi sandın…*
Bu bölüm, geçen haftaki yazımda dile getirdiğim beklentim karşılığını buldu. Bu bölüm şimdiye kadar izlediğimiz en heyecanlı bölüm olacak, demiştim ve öyle de oldu. Duygularımızı ele geçirmişken onu bozan hiçbir sahne ya da oyuncuda o anki duygu yoğunluğunu bozan, sindiremediğimiz anlar yaşanmadı. Her şey olması gerektiği gibiydi ve hikâye bu kez gerçekten bize geçti.
Kahraman ve vefakar Alya.

Alya, Barones’in mektubunu Seyit’e vermek istedi; ancak onun “yuva” kurduğunu gördükten sonra bundan vazgeçti. Kendi elleriyle Seyit’in başına yeni bir dert açarak onun yuvasına zarar vermeyi içine sindiremedi. Yine de Pedro’nun yaptıklarının üstünün örtülmesinin haksızlık olduğunu düşünerek ve en çok da Şura’nın iyiliklerinin karşılığını ödeyebilmek için mektubu Şura’ya götürdü ve kararı onun vermesini istedi. En azından Şura, mektuptan Seyit’e bahsetmese de kendi hayatını Pedro’dan kurtarabilirdi. Ve yine Alya aracılığıyla Mürvet, güçlü olmayı Şura’dan öğrendi. Kaderin cilvesi olsa gerek… Evet, bu bölüm kahramanımız Alya idi. Tüm bu işlerin arasında birkaç kez Ayşe’nin de ağzının payını vererek onu susturmayı başarabildi. Umarım Ayşe kinlenmez de son bölüm tüm biriktirdiklerini kusarak tadımızı kaçırmaz.

Seyit’in bir yuvası oldu; ama Şura ve Tina paramparça oldular. Anne ve kız kardeşlerinin ölüm haberini alır almaz iki kardeş de birbirlerinden ayrıldılar. Keşke Şura bu haberden sonra kalsaydı, diyeceğim ama… Şu anda yaralarını saracak tek insanın Seyit olması ne kadar da acı. Bu sezon Tina’dan hoşlanmıyordum; ama kalma isteğindeki o umutsuzluk can yakıyordu. Yapayalnız kaldı. Ne bir akraba var ne de etrafında sevdiği insanlar.
Bu son dokunuş...

Şura için ise ne yazsam ne söylesem az. Şura ile ilgili hikâyem hiç bitmeyecek. Seyit, Şura’nın mektubunu verdikten sonra Şura bayıldı ve o kendine gelene kadar Seyit ortadan yok olmuştu. Mektubu vermek, hem de o anda onun yanında olmak için gitmişti; ama sonuna kadar kalamadı. Tüm ailesini karşısına alarak Seyit’i tercih eden, onun peşinden gelen Şura, bir de ailesinin uzakta olan kısmının da ölüm haberini aldı ve Seyit tam olarak onun acısını paylaşamadı bile. Sonraki sahnede, Seyit onu bırakamayacağından korktuğu için yaptığı söyledi; ama işte yine hep kendisi için.

Şura vedalaşmak için çamaşırhaneye gitti; ama bu kez de Mürvet yüzünden iki çift laf edemedi. Alya’nın verdiği mektubu da ona verip huzurunu kaçırmak istemedi. Tıpkı kendi ailesinin yaşadığını bilme umuduna tutunmak isteği gibi Seyit’in de kardeşinin asıl katilini bilmesinin onu rahatlatmayacağını düşündü. Petro olmadan o gemiye binişinde, hayatındaki her an gibi bu kez de kararlı kadını gördük. Gözleri nasıl da Seyit’i arıyordu? Belki son bir kez görmeye gelir, umudu ne kadar saftı ve gerçek olduğunda ne kadar da sevindi. Şura’yı bu kadar severken onu bu derece üzmeye değer miydi? Seyit’in kurduğu yuva, gerçek bir aile olabilir; ancak ilk zamanların heyecanı geçtiğinde ve ülke biraz olsun huzura ermeye başladığında bu hayat Seyit’i ne kadar mutlu edecek, artık merak edenler bundan sonra Kurt Seyt ve Murka’yı okuyarak meraklarını giderebilirler.
Koskoca Seyit Eminof'un tek korkusu aşkmış: "Şura'yı bir daha bırakamamaktan korktum."

İzlerken hikâyenin sonunu bilsem de Mürvet’in rüyasının gerçek olmasını istedim. Keşke Seyit, rüyadaki gibi Şura’nın geleceği olduğunun farkında olsaydı. Rüyada, değil Seyit Şura ile gidecek, asıl inanmadığım; Seyit’in bu ülkeden gidecek olmasıydı. Seyit, bir şekilde hep buraya tutunmaya çalıştı. Şura ise nerede olduğunu düşünmedi bile. Tek bildiği, tek isteği Seyit’in yanında olmaktı. Ne zaman ki Seyit onu terk etti, Şura kendisini buraya ait hissedemedi.

Kitapta hikâye, Şura’nın o gemiye binişi ile bitmişti. Haftaya hikâyeyi, Seyit’i merkez alarak bitireceğiz, diye düşünüyorum. Kendime de bir umut kapısı açarak Güzide ve Celil aşkının mutlu sonlanması, beklentisine girmek istiyorum. Yahya Bey’in de sessiz bir terk ediş içinde olduğunu sanıyorum. Bu esir şehirde ne kalanlar mutlu ne de gidenler…

 

*Bir MFÖ şarkısı.

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER