Ve Pamir.. Yaratılmış en özgüvenli Pamir olarak lunapark
klişesine düşmen beni bir miktar kırdı. Ancak istifini hiç bozmadan kitabın üstüne
konmanla birlikte kırılan kalbim eskisi gibi oldu, teşekkür ederim. Ve hatta
Ömer'e tüm söylediklerinde haklı olup onun canını yakman hoşuma bile gidiyor.
Yanlış anlama, söylediklerin yanlış olduğundan değil gerçekten öyle olduğundan
yanıyor Ömer'in canı. Devam et… Çünkü Pamir, mızıkçıların tek görevi, oyunu
istedikleri yöne çekmek ve sonra her şeyi eline yüzüne bulaştırmaktır. Asla ve
de kat'a ellerini kirletmekten çekinmeyeceğini tüm kalbimle hissediyor ve bu
durumun temiz kalmaya ne pahasına olursa olsun özen gösterenlerin
lehine olacağına inanıyorum. Ortada bir oyun varsa, -ki senin olduğun yerde var
olmaması imkansız- birilerin adil birilerin ise mızıkçı davranması gerekir.
Çünkü bu gezegen aşk için kendini bozmanın mübah olduğuna inanlarla, gerçek
aşkın kendini bozmak değil kendini bulmak olduğuna inanların savaştığı bir yer.
Ve biliyor musun Pamir, attığın her adımın bizi şaşırtmak için olduğunu
düşündürecek kadar iyi geliyorsun Defne - Ömer aşkına.
Biliyor musun Pamir, aslında bu hafta sana kızacağımı
düşünerek başladın izlemeye. Bana elli küsür bölüm boyunca "Sevgili
olmasınlar, sevgililik kurumuna uygun davranmayı beceremiyorlar." dedirten
Defne ve Ömer'den sonra, seni ve içinde bulunduğunuz duruma şahit olmamak biraz
acı verse de ondan daha acı verici olanını da söyleyebilirim. Bu durum başka herkeste olduğu gibi beni rahatsız etmiyor. Senin oyunun içinde sadece eğlence amaçlı olduğunu düşünüyorum. Ve yüksek sesle söyleyemesem de Defne - Ömer aşkına bile isteye yardım ettiğini düşünüyorum. Belki de
gözlerinde ateşe yanaşacağına dair bir iz görmediğim için rahatımdır, kim
bilir..
Sevdiceğinin elinden gelen pazı sarmasının, -şahane anlara- adım
adım yaklaşmakta olduğumuzun habercisi kabul edildiği gezegenden, ıstırapların
derinlemesine nüfus etmediği günler dileğiyle.
Sevgiler..