İçerde: İçimizdeki Şeytan!
Diziye yine biraz gerilimli, çokça heyecanlı başladık Allah bozmasın. Uzun zamandır hiç olmadığım kadar enerjik dikiliyorum buraya, nazar değmesin. Affınıza sığınarak bir dipnot bırakayım; bu bölümü sindirmem bu kez birkaç dakikamı değil tam tamına 4 günümü aldı. 

Şaka şaka! ^.^

Öyle ki ilk bölüm Yusuf Müdür'e ettiğim -Pazartesi stresinin de büyük etkisiyle- hakaretlerin boşa gitmemesi ve çamurunun elimde değil onun üzerinde kalması bir hayli mesut etti beni. Az günahını almamıştım adamın. Beter olsun! Hırslarının esiri olup diğer insanları patates gibi haşlayıp duran, kuzu gibi foşur foşur çeviren insanlardan hep iğrenmişirim. Bu konuyu atalarımız benden daha iyi ele almış olacak ki; ''Koyun can derdinde kasap et derdinde.'' atasözü bu bölüm birçok sahneye lööp diye oturuverdi. Nasıl mı? Buyrun bakınız. Hayatınızda görmeyeceğiniz cinsten spoiler bırakıyorum önünüze. Ben de Çağatay Ulusoy'un gözlerinden içime tıkır tıkır işleyen o duygu geçişlerinde kalan ruhumu toparlamaya gidiyorum. İzninizle.. 




BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER