Tetikçi olayından devam edelim. Melek kızımızın karşısına dikildi ve alttan alttan laf sokuştura sokuştura, imalarını aşkıyla harmanlaya harmanlaya paşa paşa yaptı uyarısını. Melek buradan sonra elinden geldiğince cozuttu ve ''Kapıma gelme, istemem. Buluşmayı unutmuşum, gelemem.'' repliklerine büründü. Merak etmeyin çok konuşmayacağım bu konuda. Allah affetsin konuşasım da yok zaten.
Kedidir kedi.
Ama... İşler tam bu noktada bir hayli karıştı ve koyduğum başlığa uygun olarak şekillenmeye başladı. Duygularında bir o kadar sıkıntılı olan Melek zehir zekasıyla ''İçimizdeki şeytan kim?'' diye düşünmeye başladığı an cevabı buldu ve beni en çok şaşırtan bu oldu. Duygularına rağmen ''Yok daha neler.'' demeden cevaba ulaşması ona olan bakış açımı bölüm sonunda nihayete erdirdi ve güzel bir sonuca dokundurttu. Buradan sonrası beni değil Sarp'ı yakar. Kolay gelsin.