İnanç öyle bir şey ki, umudun
mayası adeta. Emir’in de dediği gibi; insan inanamadığı bir şeyi savunamaz, inançla
her şey değişir. İnançla birçok şey değişebildiğine göre inançsızlıkla da pek
çok şeyin aynı kalmasını sağlayabiliriz. Emir de bu fikirden hareketle, Deniz
konusunda dümen çevirip Kemal’in inancını aldı ki Nihan’la evliliği eskisi gibi
devam edebilsin. Hastanede Deniz’in babalık durumuyla ilgili bir oyun
döneceğini anlamıştım ve hatta Nihan da içinde sanmış, ona da başta bir
kızmıştım. Meğerse her şeyden habersizmiş, günahını almışım.
Emir’in son dakika hamlesi, bir
nevi geçen haftanın rövanşıydı. Kemal, Emir’i 7 milyon zarara uğrattı (İnşallah
dolar değildir, zira 3 lirayı aştı.), Emir de Kemal’den inancını aldı. Oysaki
nasıl da heveslenmişti Deniz konusunda. İkinci defa rüyasında o bebeğin kendi
kızı olduğunu gördü. “Kızım!” diye uykusundan uyandığı ve Deniz’in babası
olamayacağını öğrendiği zamanki haline içim acıdı resmen. Denizin ona getirdiği
kızı Deniz… Böyle anlarda bebeğinden ayrı kalmasının ne kadar büyük bir
kayıp olduğunu tekrar tekrar hatırlıyorum. Öte yandan Nihan’ın defterine
yazdıkları da haksız değil. Açıkçası başta ben de Kemal, Deniz’in kendi kızı
olduğunu öğrenince sadece onu alıp Nihan’ı arkasında bırakacakmış gibi hissetmiştim, çünkü öyle yansıttı.
Elbette ki Nihan’ı yok sayamıyor bir türlü ve biz bu hallerini görüyoruz ama
Kemal’den Nihan’a yansıyan yalnızca koyu bir öfke. Üstüne bir de gerçeği
öğrendikten sonra, boşa harcanan zamanın acısı ve öfkesiyle Kemal’in
yapabileceklerinden de korkuyor Nihan. Kemal’in kızından habersiz bir saniye
bile geçirmesini haksızlık olarak görüyorum, o hep baki. Öte yandan Nihan’ın son
hamlede söylememe kararını almasını, desteklemesem de, anlayabiliyorum.
Hele bir Kemal o defteri bulsun… İçinde
hala bu aşka dair bir umut taşıyan ve de baba olan Kemal çok güzel olacak
gerçekten. Sahi nasıl bulacak acaba? Nihan’ın evine girecek hali yok. Nihan da
zaten Kemal’e vermekten vazgeçti. Yani hem Deniz’le birlikte herkesten ve her
şeyden uzaklara gitmeyi planlayıp hem de Kemal’e uzaklardan kartpostal gönderir
gibi anı defterini göndereceğini sanmıyorum. Yanında da taşıyamaz, zira defter
defter değil maşallah Meydan Larousse ansiklopedisi. Aman Kemal’den önce onu da
Asu bulup yok etmesin.
56 ortalı harita metod defter almışım, yaz yaz bitmedi.
Nihan’ın, Deniz’in Kemal’in kızı
olduğunu Asu’ya söyleyeceğini hiç düşünmemiştim. Leyla’ya veya arkadaşı Yasemin’e
söylüyor sanmıştım. Asu demişken, Fehime’yle anne muhabbetleri beni çok sıkıyor
ve son derece yapay buluyorum. Kemal gerçekten Asu’ya aşık olsa, yani Asu bu
evliliğin gerçekleşmesi için Fehime Hanım’ın desteğine ihtiyaç duymasa, kadını
üçüncü gün evine almaktan kaçmaya başlar, birlikte yenecek aile yemekleri için
hep bir bahane uydurur gibime geliyor.
Kemalcim madem Asu’la nikah günü
alacaksınız bari Emir ve Nihan’la da konuşun. Malum, onlar da nikah
tazeleyecek. Aynı güne denk getirirseniz ne güzel(!) çifte nikah yaparız! Hatta
birbirinizin nikah şahidi olun, tam olsun. Hiç değilse biraz heyecan, biraz
gerilim, bolca da aşk acısı olur. Şaka bir yana ben o nikahın kıyılacağını
düşünmüyorum. Nihan ve Emir nikah tazeleyebilirler, zaten yalandan bir işlem
olacak o. Ama Kemal Asu ile evlenirse, ondaki takıntılarla sonra çok zor
kurtarır yakasını. Zira gözü kara ve saplantılı bir şekilde karşılıksız sevmek
bir Kozcuoğlu geleneğidir.
Biz Ayhan ve Kemal işbirliği
yapacak, Kemal’in eli kuvvetlenecek derken, Ayhan bir de gitti Emir’le ortak
oldu. Herkes Kemal’e karşı duruyor ya, yanında bir ailesi var ki onların da
Kemal’in mücadelesinde bir faydaları yok. Bu kategoriye Asu’yu da dahil
edebilirim. Bir Zehir var, her işine koşturan sağ olsun. O da Zehra aşkından
dolayı her an bir zaaf gösterecek ve bir hata yapacak diye korkuyorum. Onun dışında
tüm kara parçaları Kemal’e karşı, Afrika dahil… Biri de şu adama yardıma
gelsin yahu.
Bu diziyi hala çok seviyorum. İlk sezondaki heyecanımı
henüz duyamasam da, umudumu da kesmiş değilim. Dert bendeyse derman da gene
burada! İstiyorum ki gene heyecanlanayım, bölüm bittiğinde müthiş haz duymuş ve
keyif almış olayım. Takımı ateşleyelim hoca! Haydi Kara Sevda, haydiii! Tam
zamanı, tam zamanı şimdiiii!