Annecim ben gülüyorum, sen de gül.^^
“Aşık Nihan” çok cesur bir kadındı, “anne Nihan” da hem cesur hem şefkat dolu bir kadın oldu. Nihan’ın anneliğini çok beğeniyorum. “Bal pamuğum” diye diye kızına sarılması çok içten geliyor bana. Ayrıca Nihan’ın gözünden akan yaşın Deniz’i de ıslatması çok ince düşünülmüş bir sahneydi. Bir annenin yaşadıklarının, hissettiklerinin çocuğunu da etkilediğine dair bir ayrıntıydı. “Ben babana değdikçe sen de ağlıyorsun.” dedi Deniz’e ama, babasının can acıtıcı taraflarına değil de daha sevgi dolu yanlarına değdikçe Deniz’in de yüzü daha çok gülecek.

Nihan, hem kardeşini hem babasını kaybetmenin verdiği acıyla Kemal’i olanların müsebbibi olarak görmüş ve mahkemede onun aleyhine ifade vermişti. İlk anın kızgınlığı, intikam hırsı ile tek suçlu Kemal’di onun gözünde. Ama aradan geçen bir yıl içinde düşünüp yaşanan acılarda ve kayıplarda kendi sorumluluğunun olduğuna da kanaat getirmiş. Hayır Nihan şu an öyle bir noktaya getirildi ki, Emir’i zamanla gizlice zehirleyip öldürecekmiş gibi hissediyorum. Yani akıl vermek gibi olmasın ama bunun dışında benim aklıma başka bir çıkış yolu gelmiyor. Babası ve kardeşinin mezarı başında dediği gibi, polis bile ona yardım etmedi. Çaldığı her kapı yüzüne kapandı, Emir’den bir kurtuluş yolu kalmadı gibi. İşin şakası bir yana, Nihan’ın bu konuda neler planladığını, Emir’e nasıl bir darbe indireceğini çok merak ediyorum ve tek planının Kozcuoğlu Holding’in %50 hissesi olmadığını umut ediyorum. Emir, Kemal’in aklındaki tilkilerin peşine bir avcı ordusu takmayı planlarken Nihan’ın kafasında kuyrukları birbirine değmeden dolanan kırk tilkiyi hesaba katmadı.

Vildan ve Leyla’nın aralarının böyle düzelmiş olması çok hoş değil mi? Bir de pamuk Deniz’i kucaklamak için didişmeleri de çok tatlıydı. Vildan’ın bu kıvamı çok güzel ve de gerçekçi, aman bozmayalım. Hem kocasını hem de oğlunu kaybetmiş bir kadının yıkılmışlığını, bitkinliğini çok iyi yansıtıyor. Çok sahici bir karakter gelişimi gösterdi ve Vildan bu sezon en beğendiğim karakterlerin arasında. Nihan’la birlikte, Ozan’ı hatırladıkları sahne de bölümün en duygulu sahnelerindendi. “Günler geçiyor ama o yok.” Ölenin ardından geride kalanın hayata dair en çok şaşırdığı şeydir bu belki de. O kayıptan sonra da dünyanın dönmeye devam edişi insanı hayrete düşürür. Ortak kayıplar Nihan’la Vildan’ı daha da çok yakınlaştırdı ve anne-kız bağlarını güçlendirdi. Tabi bunda Nihan’ın da artık bir anne olmasının payı var.

Sezonun ilk bölümünde yaşanan zaman atlamasından sonra “Galip Bey ikinci çocuğunu hiç araştırmadı mı?” demiştim. Hakkını yemişim, DNA testi yaptırmış ve Asu’nun gerçekten de kendi kızı olduğunu öğrenmiş. Yine de tarafların, bir yıl önce kaldıkları noktadan devam edip, Asu’nun hala Galip’in karşısında diken üstünde olup, Galip’in de bu konuda başkaca bir adım atmamış olması bana tuhaf geliyor. Bir de Emir’in Alacahan Holding’in yarısını istemesi de garip geldi bana. Hayır, Asu, Kozcuoğlu Holding’in yarı hisselerini istese daha mantıklı, neticede kelimenin tam anlamıyla babasının şirketi. Neyse Asu’nun olamayan her şey Nihan’ın olacak demek ki, Kemal de dahil…^^

Şirket demişken, aklıma Kozcuoğlu Holding’de son derece işlevsiz hale gelen Tufan takıldı. Artık casusluk konusunda pek işe yaramasa da Asu ona neden bir pislikmiş gibi davranıyor ki? Şu anda Tufan’ın onun yanında olmasının hiçbir sebebi yok, Asu’ya aşık olmasa (Ay keşke olmasa!), bu aşağılanmaları da, laf sokmaları da sineye çekmez. İstediği anda çeker gider. Hem kendi başına işler halletmeye başladığını, hapishanedeki Ozan’a, Zeynep’le Emir’in fotoğraflarını göndermesinden anladık. Asu’nun, kendisini seven bir insanın hislerine saygısı yok onu anlamıştım da, bunca zamandır yanında olan bir arkadaşına da saygısı yokmuş demek ki. Geçen sezon Tufan’dan çok umutluydum. Çok kilit bir noktadaydı ve zamanla Kemal’in yanında yer alacağını düşünüyordum, ama olmadı. Yine de kendisinin ezilmesinden hoşnut değilim.

Efsane’nin kuzeni Eda, hikayeye renk katacak diye umut ediyorum. Patavatsız insanları severim, hiç değilse sinsilik etmezler. Şimdilik Emir’i seviyor gözüküyor. Tabi ki yaptığı kötülükleri bilmiyor ve dışa yansıyan Emir portresi onun gözüne eğlenceli gözükmüştür. Ama Zeynep gibi zamanla körü körüne Emir’in peşinden koşup Nihan’ın yoluna taş koyacağına inanmıyorum. O kontenjana zaten Zeynep’i atadık, onun biraz daha sevimlisini de yedekte tutmaya gerek yok. Nihan’la atışmaları da çok keyifli geldi bana ve zamanla kaynaşacaklarını düşünüyorum. “İçeriden” birinin bir şekilde Nihan’ın yanında yer alması hikayeye daha çok hareket katacaktır bence.

Geçen hafta durağan giden bir bölümün ardından, bu hafta biraz daha hareketli ve de yeni yeni karakterlerin katıldığı bir bölüm izlemiş olmaktan memnunum. Dilerim ilerleyen haftalarda temposu daha da yüksek bölümler izleriz.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER