Bahsetmeden
geçmek istemediğim bir isim var ki, ileride kendisinden çok büyük ters köşeler
hatta beyin yakan gelişmeler bekliyorum: Canım kurban Mestan. Celal Baba’ya
olan sonsuz sevgisi ve vefası göze batacak şekilde gösterildi. Hatta Mestan
üzerinden bir oyun dönmemesi beni hayal kırıklığına uğratır.
Başladığı günden beri etkileyiciliğini kaybetmeyen müzikler ve şarkı seçimleri, laf
edeni taşa çevirecek kadar harika. Lakin bu hafta Coldplay’in Yellow şarkısına
yer vererek beni oldukça şaşırttılar. Şarkıyı çok çok sevmeme rağmen Sarp-
Melek sahnesinde duyunca bir yere oturtamadım, bağdaştırmadım. Kim bilir belki
de Türk dizilerinde dans sahneleri dışında yabancı müzik duymaya alışkın
olmadığımızdandır. Yine de Coldplay’in çalınması umut verici bir not olarak,
tarihe düşülsün.
Bu hafta
rüzgarını hissettiğimiz misafir ileriki bölümlerde hikayeye yeni bir damar
açacak olsa gerek ki böyle bir alt yapı hazırlanıyor. O nedenle bu hafta bir geçiş bölümü izledik
gibi hissettim. Yaklaşık iki saatin ardından verilen reklam her ne kadar
insani ihtiyaçları aksatsa da dizinin adeta bir film edasıyla akmasını sağladı.
Son düzlükte ivmesini arttırarak bu hafta az yer verdiği aksiyona da değinmiş
oldu. Kebapçı Celal’in mekanında masaya bırakılan böcek meselesine gelirsek.
Mafyayı çökertmek için bu kadar ince ve titiz planlar yapan Müdür ve Sarp
eminim ki kendilerini bu kadar kolay ele vermeyeceklerdir. Olayı güzel
bağlayarak şaşırtmaları ve “vay be” dedirtmeleri gelecek haftanın temennisi
olsun...
Haftaya görüşmek dileğiyle.