Merve'nin tır kazasından adeta yenilmez bir savaşçı gibi kaşında iki çizikle çıkması mantık sınırlarımı zorlasa da hastahanedeki serhoş halleri hatrına ses etmeyeceğim. Yalnız farkettiniz mi bilmiyorum ama, Yunus resmen alkol etkisi yaratıyor Merve'nin bünyesinde. Bi 'Canım benim' diyor, Merve iptal.. Yunus kadar Merve de en günahsızlarından bu hikayenin.
Klişeler müsade etse bırak Yunus'u Arda ile mutlu ol diyeceğim ama henüz kurulması ve yıkılması oldukça sancılı geçecek aşk üçgenleri var. O yüzden klişe kuralları gereği Merve'nin önce bu aşk üçgenlerinde perişan olması lazım biliyorum. Halbuki Arda ile yapacakları küçük at yarışı kuponları O'nu fazlasıyla mutlu ederdi. Başka türlü kapanmaz kaşında kalacak izleri kalbinde kalan izlerden daha önemli gören bi' anne ilgisizliği...
Seda'yı stalklıyanlarda bu haftaHayat gerçekten garip. Defalarca tecrübe ettik. Ama önünde ceket iliklemek lazım ki her seferinde ilk kezmiş gibi şaşırtıyor bizi. Dimağımızı karıştırıyor talan ediyor. Eren'in durumu tam olarak bu. Yoksa başka türlü açıklanamaz "Sen kimsin?" yazan bi' kağıda kendisini "S.." yazarken bulması. Evet, belki Eren'in ilacı Seda'dır. Belki onunla tam olacak, onunla kendini bulacaktır. Ama bu ne kadar zamanda olacak bilmiyorum. Çünkü işler fazlasıyla karışık.
Ortada artık klişe bile denemeyecek kadar bayat hale gelmiş sosyal statü yalanı var, hadi onu hallettin en yakın arkadaşın var. Hadi onu da hallettin, bu sefer de aklını karıştıran başka bir kız var. Ha, onu halletme işte bırak karışık kalsın. (^^) Çünkü mıy mıy ilişkilerden çok sıkıldım ekranda. Seda'nın bu halleri de bunun aksini izlemeyeceğimizi ispatlıyor. O yüzden forever GizEr.
Ergenlik bir yana hala Eren'in hikayesini takip etmekten keyif almıyorum ama Gizem-Eren sahneleri gerçekten çok iyi çalışıyor. Umarım anlatabildim (^^) (Yazar burada iyice ergenleşiyor.) Eren cephesinde babasının gelmesiyle hareketlenmeler olacağını düşünüyorum. Çocukluğunda karşı koyamadığı babasıyla şimdi nasıl mücadele edeceğini izlemek keyifli olacak. En azından haftalardır flash-backlerle giremediğim o dramatik duygulara belki şimdi kapılabilirim. Bekleyip göreceğiz..
Diziyle ilgili tek sıkıntım aşırı müzik kullanımı. Bazen güzel şeyler yapmak isterken dozunu kaçırmak tamamen tersine çevirebiliyor ibreyi. Özellikle bu bölümde finaldeki müziğin sahnenin duygusuyla alakası olmadığı gibi aşırı yüksek sesle kullanılmasının ben de yarattığı tek duygu kumandaya sarılmak oldu arz ederim..
Şimdilik böyle...
*Samed Bahrengi - Küçük Kara Balık