Aşk Laftan Anlamaz: Bir garip kötü rüya...
''Aslı, Hayat'ı ziyaret etmeye gittiğinde Didem'le karşılaşır ve hamileliğine dair bir detay fark eder. Didem ve Derya arasındaki iş birliği devam etmektedir.''*

Tüm bölümü uzun uzun konuşmaya gerek yok. Buyursunlar tüm bölümün özeti. 

Ziyadesiyle hayal kırıklığına uğradım. Tüm akşam bir an evvel bölüm bitse diyerek kaldım ekranın başında. Çünkü bana göre bölümün ilk 45 dakikası boş bir pasta tabağını andırıyordu. Oradan buradan bulaşan entrika, Tuval'in damatlık yaygarası, Azime hanımefendinin Sarte'ye olan ziyareti ve Aslı-Didem diyaloğu. Neydi Allah aşkına? Bölümü izlerken bir elim tage uzanıyordu. #AdıSevdaOlsun başlığı altına gelen ve Twitter ana sayfama düşen yorumların büyük bir kısmını okudum ve ne yazık ki gördüklerim, aklımdan geçenlerin tamamını çoktan çerçevelemişti.

Aşk Laftan Anlamaz birinci bölümle karşımıza matrah bir aşk hikayesi olarak çıkmıştı. Ben ve benimle beraber ekran karşısına geçen herkesin metraj bittiğinde ilk bakışı oldukça olumlu ve keyifliydi. Ben de rüzgarlar aynı şekilde beş bölüm daha esmeye devam etti, ne ala. Sonrasında ekranda ortaya çıkan anlamsız baskılarla burada ben duruşumu değiştirdim, izleyici ise bakışını. Hayat her açıdan baskıdaydı. Anne, patron, iş, söylemek zorunda bırakıldığı yalanlar vesaire. Ama bu bölüm tüm bu baskıların ağır abisi misali karşımdaydı. Aşk Laftan Anlamaz'da neden her bölüm kadın eziliyor hissiyatına kapılıyorum? Cinsiyet üzerinden komedi olmuyor. Tadı kaçıyor, bayatlıyor. İki bölüm evvel Murat Sarsılmaz kendinden beklenmeyecek derecede aptal ve onur zedeleyici konuşmasını yapmıştı zaten. Hadi oralara hiç girmeyelim. Ama ben aşkın bir insanı bu kadar gurursuz yapacağını asla ummuyorum hele ki Hayat'ın daha gerçek olmadığını dahi bilmediği hamilelik durumuna rağmen Murat Sarsılmaz'a olan duruşunu bozmayışı onu gözümde yerle bir etti çoktan. 



Tuval bu bölüm yine eğlenceliydi. Ama güldürmedi. Yanlış duymadıysam sözlerinin arasında geçen ''Libido elle nasıl yükseltilir'?' cümlesi diziye olan bakış açımı da bir hayli zorladı. Kalem kimin elindeyse bu hafta ona hiç yakışmadı. Sarte'de gördüğüm çalışanların ya patronlar tarafından gereksiz samimiyete çarptırıldığı ya da haklı haksız aşağılandığı gerçeğine değinmek de bana kaldı. İpek hayatın kendine getirdikleri sonucu asabi bir hatun. Ama o asabiyet artık hiç işlemiyor. Kerem'in bıyıklarına yaptığı peri kızı esinlenmesi ve ayrıca ''Siz erkekler safsınız.'' muamelesi yine kadınların duruşuna karşı bir iğnelemeydi bana göre. Kerem'de de durumlar farklı sayılmaz. 'İpek'in her muhabbete başladığı erkeğe kafa göz dalmaya çalışması Kerem'in şiirsel ruhuna tezat olmuyor mu? Ben mi yanlış biliyorum yoksa. Peki Aslı ve Doruk. Aslı'ya kanım çok ısınmıştı ama bu bölümde duyduğum sesini mantıklı mantıksız yükseltmesi elimi sık sık kumandanın ses ayarlarına dokundurttu. Sözlerin mantıklı olması çok daha güldürürdü izleyiciyi eminim.



Bölüm başında gördüğüm rüya sahnesi ile ilgili ''Boş tren garı, boş tren, boş bakışlar.'' mı olur diye yorum yazmaya başlarken sonrasında gördüğüm rüya gerçeği içime soğuk su dökse de yanıkları kapatamadı. Çünkü ne ben ekranda bu kadar detaylı bir rüya gördüm ne de gördüğüm rüyada bir anlam buldum. 



Didem'in hamilelik fiyaskosuna yazılacak şey yok zaten. Derya Hanım'ın ruhunun hasta olduğu ayrı bir kesinlik. Peki ya Aslı - İpek ve Kerem? Bir şeylerin peşindeydiler, Murat'a her şeyi kanıtlayacaklardı ama gel gör ki bölüm sonu Didem'in düşük(!) yapışıyla son buldu.

Artık gördüğüm aşk için, erkek uğruna söylenen bebekli yalanlar midemi bulandırıyor. Tadını kaçırıyor işin. Bizzat izleyicinin bakış açısıyla oyun oynanıyor da denebilir. Bu konu hakkında yorumlamayı da midem kaldırmayacak ne yazık ki. Haftaya bir defa daha bakıp düşüncelerimi daha detaylı bir şekilde yazacağım.

Diziyi izleyen büyük bir kısımın gençler ve çocuklar kalanın ise olgun yaştaki insanlar olduğunu, özellikle de çevrilen entrikaların hiçbir mantık çerçevesinde yer almadığını belirtiyor ve huzurlarınızdan saygıyla ayrılıyorum. Yarın reyting listesinde bol şans.



BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER