Güzel günlere koşmak!
Hasan Dede’nin tasarruf tedbirlerini nasıl buldunuz? Yakında bu evde ekmek karneye de bağlanır, ben size söyleyeyim. Sadece haftada bir kez banyo dışında çok yerinde olmuş. Şimdi Hasan Dede’ciğime bir şey söyleceğim: Hasan Dede, bu ev tayfası haftada bir kez banyo yaparsa bitlenir. Bir de doktordu, şampuandı, onlar masraf çıkar. Bunu bir düşün derim, Dede’ciğim. Bana kalırsa “Televizyonda sadece ana haber izlenecek.” maddesini komple kaldıralım. Çok isteyen Salı akşamları Gülümse Yeter’i izlesin. Haberler hep kan, hep gözyaşı : (

Acaba son bir-iki bölümdür Hasan Dede’ye biraz hasret mi kaldık diye düşünüyordum ki iş bitiriciliği ve otoritesiyle bir anda gönlüme taht kurdu.  Ayyy o Lütfü’de Hasan Dede’yi kandırmaya kalkmaz mı? Kimsin sen Lütfü, kimsiieeenn!

Sıradaki “Kimsin seeeen?!”im de Ayten’imi üzen herkese gelsin. Herkesin rüzgarı Ayten’e. Oh ne güzel memleket ya?! Ortalığı sil ama su kullanma Ayten. “Yer çekimsiz ortamda çilek yiyeyim ama muz gibi gelsin!” Aynı hesap işte. Ohh, canıma değsin, nasıl resti çekti ama. Ayten’in gözünden yaşlar süzüldüğü zaman benim de boğazım düğüm düğüm oluyor, gözlerim doluyor. Üzmeyin benim bacımı, gız gardaşımı!

Draaaağğmmm

Lütfü ve Nermin’in durumu ise tam dramdı. Islak atlete dokunmak mı dersiniz, kahvede çalışmak mı dersiniz. Yalnız tepsi Lütfü’nün eline pek yakıştı. ^^ Canım oradan bana da bir sade Türk kahvesi lütfen, teşekkürler. Şaka bir yana yorumun başında ne demiştim Özdemirler, unuttunuz mu? “Güzel günler sana gelmez, sen onlara yürüyeceksin.” Haydi biraz hareket! Farz edin ki gece kulübünden hallice bir spor salonda, koşu bandının üzerindesiniz. Güzel günlere, o koşu bandının üstünde pıtı pıtı yürüdüğünüzü düşünün. Daha az acır. ^^

Uçur beni Vecihiiiii:)

Ve favori çift anketimizin  %63,79 oranla birincisi olan Ya-Sa yani Yasemin ve Sarp çiftine. Kabul etmeliyiz ki Yasemin, Sarp’ı sağlam darlıyor. Belki de o kadar curcunadan sonra tüm iyi niyetiyle Yasemin’i dinleyen tek kişi Sarp olduğu için soluğu hep Sarp’ın yanında alıyordu, bilemiyorum. Böyle böyle yakınlaşacaklar birbirlerine ona da tamam. Ama bazen sınırı bilmek gerekiyor sanırım. Sarp, (doğrudan ya da dolaylı) Yasemin’in yüzünden işten atıldı. Ben olsam her işime burnunu sokan birisinin sesini duymak dahi istemem. Ama Sarp, iyi ki ben değil. Hem Yasemin’e hem de Gül’e gerçekten çok gönlü geniş davranıyor. Yasemin’e yaptığı albüm kıyağı ile kendisini Yasemin’e âşık etmeyi başardı ve yüz puan değerinde bir öpücük kazandı. Yasemin, kimsenin umurunda olmadığını ne kadar düşünürse düşünsün güzel günlerin geleceğine en çok inanan da o. Yüzde binbeşyüzmilyon kez eminim! Yoksa Sarp’a yürümek bir yana; böyle depar atmazdı. Ama hala “resmen” Ya-Sa başladı diyemiyoruz. Ona birazcık daha var. İlk önce Yasemin’in, Cem ve Sarp arasındaki muhabbete bu kadar dahil olmaması gerekiyor. Sadece Yasemin’in paşa gönlüne göre hareket edersek, işimiz var! Üstelik Yaseminsiz bir ortamda Cem ve Sarp iyiler. Özellikle Sarp… Lütfü’ye yüzyılın kıyağını yaptı, haberi yok.



Özetle;

Kemal, hastanede iki ateş arasında. Bundan sonra Kemal’den uzaklaşma niyetinde olan Gül, adım adım Sarp’a yürüyecek mi, yoksa Kemal’i böyle kabul edecek mi, göreceğiz.

Yasemin’in öpücüğü, Yasemin ile Sarp arasındaki durumu nasıl etkiler peki, siz ne düşünüyorsunuz?
***
Emeği geçen herkesin eline, koluna, emeğine sağlık. Her şeyden uzaklaştırıp çok güzel vakit geçirmemizi sağladığınız. Kaaaalp. <3 
***
Gündem dışı: Yorumun sonuna gelmişken itirafla karışık bir şey söylemek istiyorum. Gülümse Yeter de en az İlişki Durumu: Karışık kadar çok sevdiğim bir iş. Sıcak hikâyeler <3 Kardeş Yasemin, kardeş Sarp, cici cici. ^^ Ama İlişki Durumu: Karışık’ı ise gönlümün en özel ve güzel köşelerinden birinden muhafaza etmeye devam ediyorum. Yasemin’in ekran karşısında izlediği İlişki Durumu: Karışık’ın final bölümünü izlediği sahne beni öyle yerlere götürdü ki… Demek ki gerçekten çok sevmişim. Öyle bir gülümsetti ki yetti! Bunu paylaşmak istedim.







BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER