"Gitme"
sözcüğünün ardından bir boşluk olacak demiştim geçen hafta. Çünkü söylemek
isteyip de söyleyemediklerimiz, söyleyebildiklerimizden fazlaysa uzun
sessizlikler, bize yıllar gibi gelen boşluklar olur. O boşluğa pek çok duyguyu,
ama en çok umudu sığdırdım ben. Eylül 'gitme'diğinde yaşanabilecekler
canlandırdı midemdeki kelebekleri…
Aslında karanlık,
soğuk, gerilimli, netameli bir bölümdü. Enver'in içindeki kötülük ortaya
çıkmaya başladı mesela. Yarası deşildiğinde gözünü ne kadar karartabileceğine
dair ipuçlarını gördük. Gerçi Ali Nejat sinirlendiğinde - ki mekan, çekimler ve
oyunculuk olarak baştan sona harika bir sahneydi- "hukuk var" dedi
ama Murat'la yüzleşirken ve bunu Eylül'le konuşurken gördük ki her zaman hukuki
yollarla başvurmayabilir.
Ali Nejat ve Naz
arasında esen soğuk rüzgarlardan şikayetçi olduğumu söyleyemeyeceğim. Belki de
kendi kendimi doldurup duruyorumdur ama Naz'ın her hareketi batmaya başladı
bana. Yürüyüşe çıkıp da Hasan Amca ile karşılaştığı zamanki tavırları, o üstten
bakan hali bana çok dokundu. Hasan Amca'nın Didem'den kalan bir borcu ödemek
için geceleri çalıştığını öğrenince "hiç haberim yoktu" demesi, Zafer
"Hasan Amca gençlere taş çıkarır" lafına "öyledir o,
öyledir" yanıtını vermesi, Hasan Amca "pilavı benim hanım yaptı"
deyince pilavdan tatmak istemesi ne kadar da sahte. Adamı bir kez olsun arayıp
sormamış ama karşılaşınca 40 yıllık tanıdığıymış gibi yapmacık konuşmalar… Hele
Hasan Amca'yı Murat konusunda 'uyarmaya' çalıştığı sırada ekranın içine
ellerimi uzatarak yakasından tutup bir sarsmak istedim Naz'ı. Kocaman adama
çocukla konuşur gibi akıl verdiği yetmezmiş gibi bir de "Söz mü?"
diyor. Hadsiz!
Naz'ı tek bir yerde
sevdim bu bölümde. Hayır, Murat'ı azarlarken değil. Ve hayır, yüzüğü çıkarırken
de değil; rüyasında Ali Nejat ve Eylül'ü görürken. Naz hep uyusa, hep rüya
görse mesela… Ayrıca, öyle romantik atmosferli rüyaları Eylül bile görmüyor. Üstelik
Naz, o sırada Eylül'ün gitmediğinden de haberdar değildi. Siz düşünün artık
Naz'ın ne kadar paranoyak bir tip olduğunu…
Umut ve Genco'nun
Emre'ye yaptıklarını uzaktan izleyen gözlerin kötü niyetli olduğu belliydi,
fakat Emre'yi öldüreceklerini değil, daha da bilenmiş olarak yeniden ortaya
süreceklerini düşünmüştüm ben. Ama kısa yolu seçmişler. Emre'nin şimdilik
yalnızca cesedi çıktı ortaya ama Umut Murat'a diklendikçe başka detaylar da
ortaya çıkacaktır. Ve sanırım bu olay Gökçe-Genco yakınlaşmasına engel olacak
bir süre daha. Benim de hiç acelem yok zaten.