Murat'ı Didem'in
mezarı başında gördük. Anlattıklarına bakılırsa bu, Murat'ın Didem'i ilk
ziyaret edişi ve söylediği şeyleri ilk dile getirişi… Daha önce de söylediğim
gibi, Murat'ın Ali Nejat'a kin beslemesine Didem'e olan aşkının sebep olduğuna
ben ikna olmuş değilim. Kendi kendine kurduğu hayalleri Didem'le ve güya en
yakın arkadaşı olan Ali Nejat'la paylaşmamış olan Murat'ın, Didem'le yaşadığı
ilişki sebebiyle Ali Nejat'a düşman olmasının saçmalığı bir yana, "Yaşadığın ve bana yaşattığın bunca şeye rağmen
seni sevmekten asla vazgeçmedim." diyebilecek kadar adanmış bir
aşığın kendi ifadesiyle "hiçbir anlamı
olmayan tek gecelik bir ilişki" yaşadı diye sevdiği kadından
yıllarca uzak durması da mantıklı değil. Hadi diyelim Didem'i affedemedi,
onunla birlikte olmayı kaldıramayacaktı, sevmeye devam ettiği kadını uzaktan da
mı izlemedi? Onun nasıl yalnız kaldığını, nasıl acılar çektiğini görmedi mi?
Kendi babasına bile bırakamadığı bir çocuğu olduğunu görüp devreye girebilir,
Kaan'ı sahiplenebilirdi mesela. Kaan üzerinden bile intikam alabilirdi üstelik…
Öte yandan,
hikâyenin bize anlatılış biçimine ikna olmasam da Murat'ın düşmanlığının
Didem'den kaynaklanması fikrini çok beğeniyorum. Bütün bu olaylar silsilesini
Didem başlatmıştı, kördüğümün dönüp dolaşıp yeniden Didem'e gelmesi fikri çok
iyi. Ama Ali Nejat'ın Eylül'le ilişkisi devam ederken Didem'le kaçamak yapılmış
gibi bir hikâye anlatmaya çalışıyorlar şu an, açıkçası ben yemiyorum bunları,
zira şöyle şeyler görmüştük:
Ali Nejat yarışı izleyen her kadına böyle karşılık vermiyordu herhalde...