Eylül, Ali Nejat'a Barış'ın ölümüne sebep olanın bir kaza
değil suikast olduğunu anlatmak istiyordu, fakat anlatamadı. (Dizide sıkça "kaza değil cinayet" deniyor ama, 'cinayet' yerine
'suikast' sözcüğünün kullanılması daha uygun olur.) Enver ise her şeyi açığa çıkarıp sorumluları bulmadan Ali Nejat'ın bunu
duymaması gerektiğini düşündüğü için durdurdu Eylül'ü.
Oğuz,
Murat'ın kasasını patlatıp içinde
ne varsa Enver'e getirerek haftalar süren hareketsizliğini telafi etmiş oldu. Enver de bu tek hamle ile
Murat'ın hem kopyasını yırtıp aslını saklayarak Ali Nejat'ı tongaya düşürmeyi planladığı sözleşmeyi,
hem Umut'u tehdit ettiği silahı, hem de babasının defterini ele geçirmiş oldu. Kasayı patlatma olayında Oğuz'a
yardım eden kişinin Amir olduğunu gördük ve Amir'in Enver için çalıştığından da emin olduk. 19. bölüm yorumunda birkaç saniyede bunu bize ima ettiklerini söylemiştim, haklı çıktım. Hikâyeyi bu gibi
ufak detaylarla renklendirmelerini gerçekten seviyorum.
Amir
gibi ufak bir rol için neden
isimsiz ve tecrübesiz birini değil
de Kaya Akkaya gibi becerikli bir oyuncuyu seçtiklerini de böylece
anlamış olduk: 19. bölümdeki o bahsettiğim bakışı ve yine bu bölümdeki sözsüz performansı herkes ortaya koyamazdı. Dar
alanda böyle dolu dolu oynamak
herkesin harcı değildir. Hep söylüyorum, Kördüğüm'ün
en güçlü yanı, kadrosunun çok iyi
olması ve oyuncuların diyaloglar olmadan da bize sahnenin duygusunu ve anlamını
verebilmeleri. Dizinin en zayıf yanının diyaloglar olduğunu da söylemiştim bir yerlerde. Ama oyuncuların
performansı o açığı örtebiliyor ve diyaloglardaki sorun fazla göze batmayabiliyor.
Enver
defteri okudu ve Murat'ın kendisine neden düşman olduğunu anladı. Genç
ve tecrübesizken Tarık Bey'in
hırslarına alet olmuş ve şimdi de bunun pişmanlığını yaşıyormuş. Yüzleşme sahnesinde bunu Murat'a da söyledi. Enver, vicdanında açılan bu yarayı kapatabilmek için el vermiş Murat'a, yanına almış, destek
olmuş. Murat'a göre ise bu,
yaptığı kötülüğü yüzsüzce devam ettirmekten başka bir şey değil. Sanırım ilk kez bu sahnede
Enver'e karşı Murat'ı haklı buldum. Vicdanını rahatlatmak için yaptığı şeylerin Murat'ta daha büyük yaralar açacağını, onun
acısını büyüteceğini ve öflesini bileyeceğini görememiş,
düşünememiş Enver. Bazı vicdanlar ne kadar da kolay temizleniyor! Ve bu
sahneyi iki oyuncunun da gözleri
dolu dolu oynaması harikaydı.
Murat'ın
Enver'e ve Tarık Bey'e beslediği düşmanlığı anladım, ama bu, başkalarını bu işe karıştırmasını haklı çıkarmıyor. Enver'i vicdansızlıkla suçlarken kendisinin Feyza'ya, Umut'a,
Neslihan'a, Oğuz'a yaptıklarını bu kategoride değerlendirmemesi anlaşılabilir
bir şey değil. Babasına olanlar konusunda Enver'e karşı haklı olsa da bu düşüncesizlik ve bencillik onu Enver'den uzak ara daha kötü biri yapıyor.