Penguen yükseliyor, Arkham doğuyor!
Gotham dizisinin bu haftaki bölümü bizi, Batman serilerinde büyük önem taşıyan Arkham ile tanıştırdı. İlk üç bölümdür adı geçiyor olmasına rağmen Arkham’ın önemini bu bölüm gördük. Bölüme geçmeden önce Arkham’ın Batman için önemine kısaca değinmeliyiz.

Burası Joker'in intikamını planladığı yer.

Arkham, DC Comics evreninde hayali bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesidir. Psikiyatrik sorunu olan pek çok suçlu (çoğunluğu Batman’in azılı düşmanıdır: Joker, Poison Ivy, Bilmececi) bu hastaneye yollanır. Arkham, tehlikeli bir yer olduğu kadar firarları ile de ünlüdür. Pek çok seride psikolojik sorunları olan bu suçlular hastaneden kaçıp Batman’in başına bela olurlar.

Gelelim dizi için önemine. Arkham, dizide Gotham şehrinin suç patronlarının üzerinden büyük paralar kazanmak istediği bir mekan. Bir nevi kentsel dönüşüm uygulanmak isteniyor. Bruce Wayne’nin anne ve babasının öldürülmeden önce bu yerle ilgili büyük planları varmış. Gotham’ı polis ve hukuk yolu ile suçlulardan temizlenemeyeceğini bilen Wayne’ler, Arkham hastanesi aracılığı ile kötüleri rehabilite edip, topluma kazandırarak Gotham’a daha yaşanılabilir bir gelecek vermeyi umuyorlardı.

Öldürülmeleri ile Arkham hastanesi ve çevresindeki topraklar Maroni ve Falcone için ganimet haline geldi. Biri hastaneyi yıkıp yerine fakirler için TOKİvari bir konutlaşma planı yaparken; bir diğeri hastaneyi yıkıp burada yeni bir sanayi merkezi kurmayı hedefliyor.

Özel tasarım politikacı mhlama silahı.

Bu bölüm, Arkham’ın geleceği için yapılacak oylamada söz sahibi olan iki meclis üyesinin özel dizayn edilmiş bir silahla çalışan kiralık katil tarafından öldürülmesi ile başladı. Ertesi gün bir başka üye de öldürülünce, bunun sıradan hırsızlık cinayeti olmadığı anlaşıldı. Olay yine bizim dedektiflerimizin masasına geldi. Bullock kendi bildiği yöntemlerle olayı çözmek için Falcone’nun yanına giderken; Gordon’ın gizli bir ortağı oldu.

Son gülen Oswald olacak, bekle ve gör.

Geçen bölüm çat kapı Gordon’un evine gelen Oswald-Penguen- Gordon’a bir teklifte bulundu. Gotham’dan başka bir ev bilmeyen Oswald “benim bu şehirde kalmama izin ver. Ben de senin gözün kulağın olayım.” dedi ve bulaşıkçı olarak çalıştığı restoranda Arkham ile ilgili duyduklarını anlattı.

Geçen bölüm yorumumda Gotham dizisi rotasına karar vermeli demiştim. Kanımca bu bölümde dizi rotasını ortaya koydu. Hali hazırda iki güzel Joker performansı varken (Jack Nicholson ve Heath Ledger), dizinin Joker üzerinden Batman gelişimini anlatması riskli olurdu. Bu bölümde de gördük ki dizi Penguen’in yükselişi üzerinden Gordon ve Wayne’nin gelişimine odaklanacak ki şu ana kadar bunu çok iyi başardı. Şimdiden bir Penguen efsanesi yaratıyor.

Bu mekanı unutma ileride bilgi yarışmasında "Penguen nerede canileşti?"diye sorduklarında joker hakkını kullanma.

Oswald herkesi çok iyi idare etti. Bir yandan Gordon’a yardım ediyor gibi görünürken bir yandan da gelecekti suç imparatorluğunu kurmaya adım adım yaklaşıyor. Moroni’nin restoranında çalışıyor olmasını bir fırsata çevirerek, bulaşıkçılıkdan restoran şefliğine yükseldi. Hem paraya hem de bilgiye daha yakın oldu. Polisiye hikayelerde "katili arıyorsan en sinik olana odaklan" denir. İşte Oswald o sinik karakter ama şu anda kimse bu karakterin nasıl tehlikeli olabileceğini görmüyor. Kaybedecek hiçbir şeyi olmayan bir insan, var olabilmek için ortaya her şeyini koyar. Oswald da şu anda bunu yapıyor. Evrimsel en temel güdümüz olan hayatta kalma isteği ile çevresindeki yırtıcıları gözlemliyor ve en zayıf anlarında onları eline geçirecek.

Kedidir kedi.

Bu nur yüzlü gençleri delirten hep Gotham.

Gordon bu bilgiler ışığında öldürülen üç meclis üyesinin olayına tekrar baktı. Edward Nygma (gelecekteki bilmececi), Gordon’a bu üç cinayeti işleyenin aynı kişi olduğunu söyleyince; Gordon, Falcone ve Moroni arasında bir savaş başladığını anladı (Tıpkı Oswald’ın dediği gibi). Dahası olası yeni hedefin vali olduğunu düşündü. Hislerinde haksız çıkmayan Gordon, valinin yanına gittiğinde kiralık katil ile karşı karşıya geldi ve son dakika yetişen Bullock sayesinde hem vali hem kendi hayatı kurtuldu. Ölümün eşiğinden dönen vali, Arkham’ı Moroni ve Falcone arasında paylaştırarak yerini sağlamlaştırdı. Moroni bu zaferi kutlarken; Falcone bir adım ileri gitti ve Moroni’yi mahvetmek için gizli bir silah buldu: güzel ve becerikli bir kadın. Ortalık çok şenlenecek ilerleyen bölümlerde. Bence Falcone bulduğu bu yeni silahın kendine döneceğinin farkında değil.

Moroni dostum çok fena yanacaksın dimedi deme.

Wayne cephesindeki olaylara bakmak için geleceğe gidip Batman’e tekrar bakmamız lazım. Batman’nin iki büyük olayı var. Birincisi oyuncakları. Başka bir deyişle, savaşırken kullandığı alet edevat, Batmobil filan. İkincisi ise, Batman aslında bir dedektif . Yanlış hatırlamıyorsam Batman’e dedektif diye seslenenler de vardı (Batman hayranı bir arkadaşımla konuşmamızdan). Bruce Wayne’nin bu yönüne vurgu yapıldı. Bu bölümde, Bruce, Arkham üzerinden dönen bu savaş ile ailesinin öldürülmesi arasında bir bağ olabileceğini düşündüğünden tüm Arkham dosyalarını inceledi ve bir ipucu görmeye çalıştı.

Dahası Batman, Bruce kendi korkuları ile mücadele ederken ortaya çıkmıştır. Gotham sıradan insanlar için en büyük korku kaynağıdır. Bu nedenle Bruce suçluların en büyük korkusu olmaya çalışır. Dizide Bruce’un bu korkularını ve onlarla mücadelesini izlemeyi heyecanla bekliyorum. Daha fazla Alfred görsek fena olmaz ama.

Penguen yükselirken, savaş da yeni başlıyor. Bakalım Falcone’ın yeni silahı ne kadar etkili olabilecek? Gordon, Gotham’ın kurtarılabileceğine inanmayı daha ne kadar sürdürecek?
 
 


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER