Finale doğru koşar adım yaklaştıkça, Aşk Yeniden'in hikayesindeki açık kalan kapılar da birer birer kapanıyor.. Bu haftaki temamız ise günah çıkarmaktı aslında. Taşkın ve Şekercizade ailesinin bireyleri eteklerindeki taşları dökerek, kendi aralarındaki son kalan pürüzleri de neredeyse tamamen temizlediler..

Aile bireylerinin birbirleri ile konuşmalarını ve problemlerini çözmelerini ne kadar sevdiysem, dış etmenleri yani gerek Ertan gerekse de avukat meselesinin kapatılış şeklini de o derece sevemedim.. Neden? Aslında cevabı alıntı yaptığım hikayede gizli.. Eğer Aşk Yeniden'deki karakterlerimizin sorunlarını hikayedeki Papaz ile eşlersek, şöyle bir örnek sunabilirim aslında..

Eğer bahsedilen Papaz, Aşk Yeniden evreninde yaşıyor olsaydı, Tanrı onu kurtarmak için; ne yüzen gençler, ne bir bot ne de helikopter gönderirdi.. Neden mi? Çünkü gerek yok ki. Zira köyü basan sel suları, kendi kendine çekilirdi.. Tıpkı tüm kozları ele geçirdiği anda, durup dururken Ertan'ın kendi kendini oyun dışına atmış olması gibi.. Avukat kadının göz göre göre kendini açığa düşürmesi gibi..

Konuya dönecek olursak; özellikle Şevket ve Mukaddes'in gerçek duygularını ve neyi neden yaptıklarını öğrenmek güzeldi. Gerçi biliyorduk, lâkin "delilik" ve "asabiyet" gibi kavramlara yaslanarak kendini korumaya çalışan bu iki kişinin, kendi ağızlarıyla itiraf ederek bu duvarları yıkabilmesi, yine de çok büyük ve zor bir adımdı onlar için..

"Tövbe Bismillah nasıl bakıyor?"
Fatih ve tepkileri, sanırım en fazla özleyeceğim şeylerin başında bunlar geliyor.. Bir insan hem bu kadar patavatsız hem de bu kadar samimi ve doğal nasıl olur yahu.. Güzelim Selim'i iki saniye sattı, yetmedi çocuğu direk Chucky'e evirdi..

"Şimdi ne yapacaksın, öldürecek misin hepimizi?"
Bu iki oldu Birol.. İkidir kendini ortaya atıp silah çekiyorsun, ama ses var icraat yok. Bunun bir üçüncüsü olur mu? Eğer olursa da o silahlardan biri sana mı patlar yoksa sen mi sıkmak zorunda kalırsın kestiremiyorum..

"Ben aşık oldum!"
Mustafa'nın bıyık altından Türkan'ı kesmesi, Türkan'ın ise yandan yandan Mustafa'ya gerdan kırması.. Yemin ederim kelimeler kifayetsiz. Bu iki ruh hastasının aşkından muhteşem sahneler çıkabilirdi gerçekten.. Belki gider ayak bir sürpriz yaparlar, bakalım..

Bitirirken..
Şu anki gidişat tam olarak; "evli mutlu çocuklu" gibi gözüküyor.. Ancak, dram damarını bu kadar derin ve yoğun kullanan bir yapım; hikayenin finalini bu kadar pembe mi bağlar emin değilim.. Misal, tamamen sallıyorum; Zeynep'in doğumu ve mutlu bir son ile mi bitiririz, yoksa son anda tüm yapılanlar açığa çıkar ve tam bir yıkım mı olur? Bilemiyorum Altan, bilemiyorum..

* Hikaye alıntıdır..

Valandil..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER