Son birkaç haftaki Poyraz Karayel yorumlarıma dikkat
ettiyseniz, artık sadece şakalı komikli anlardan ve konunun genel hatlarından
bahsediyorum. Çünkü başka neden bahsedeyim? Geçen hafta "kısmetse game over" dedim, bu haftadan anladığım
kadarıyla yine kısmet olmadı. Tüm bu
nedenlerle etkilendiğim ve söylemek istediğim konuları paylaşalım istedim.
Buyurunuz 59’uncu bölüm olayları gelsiniiii!
Haftalardır hepimize illallah dedirten Poyraz Ayşegül ayrılığı nihayet son buldu. Beklenen power couple iş birliği hayırlara vesile olsun demek isterdim fakat hiç olmayacak belli.. Poyraz’ın Ayşegül’e tokat attığı sahnede tek düşündüğüm şey” Flash backleri ne zaman göreceğiz?” oldu. Çünkü yetişkin bir Poyraz Karayel’in Ayşegül’e vurma olanağı yok. O nedenle o sahnede gaza gelip “Bunu Ayşegül’e nasıl yaparsııın Poyraz?” diye çemkirmedim, tebriklerinizi bekliyorum :) Cıvık Poyraz-Ayşegül ilişkisinden asla hazzetmesem de bu hafta bir o kadar sevimliydiler. Kim bilir geçtiğimiz birkaç haftanın özlemi birikti bende de herhalde. “İnsan abartarak sevmiyorsa hiç sevmesin daha iyi. Aşkın öcüsü ölçüsüz olmasıdır.” ise güzel replikti, ağzınıza sağlık. Son olarak, Poyraz’ın bizim için üç akciğeri var dedikleri sahnede gereksiz şekilde kahkaha attım. Umuyorum ki yalnız değilim. Bu arada yaklaşık 58 bölümdür Ayşegül ve Poyraz ilişkisine “ölçülü” sahneler izlerken bu hafta hayırdır ne oldu ki? diye düşündüm.

Kapıları tutacaksın sandım Bahri Baaabaaağ!
Despina kuşak çatışması diyerek sosyal bilimler bilgisini konuştura dursun
iki replik öncesinde “Her şey yolunda” dedi,
Bahri’ye. Taş üstünde taş kalmamış, daha az önce hastaneden çıktılar,
haklarındaki soruşturmalar buradan Fizan’a uzanmış, bu bölüm kalkan cenazenin
haddi hesabı yok ama matmazel için her şey yolunda! Bahri Baba, her hafta boynumu büküp izliyorum
seni. Son haftalardaki tek işlevin Türk kahvesi içmek, kırılıyorum dedim Hatta
biraz daha abartıp artık şu asırlık süren ikinci baharından çık telefondan ‘babacılık’
oynama artık da dedim. Hatta aynı ben koskoca Bahri Umman işi gücü bıraktı
çöpçatanlık yapıyor diyordum ki ‘Bahri is back’ Fakat nasıl bir geri dönüş,
izlerken keyiften helva istedi canım. Fakat racon yapıyorsun eyvallah, şanının
yürüsün herkesin ortasında kafasına sıkıyorsun ona da eyvallah. Peki, çevredeki
insanların yapmacık tavırlarının samimiyetsizliği? İzlerken aldığım iki gramlık
keyfim yan masadaki Amca Bey’in karısını sakinleştirmek için sırtına vurduğunu
gördüğüm o saçma an bütün keyfim kaçtı.
İddia ediyorum Songül şu dizinin başına gelmiş en güzel şey.
Her imkan ve koşulda beni keyiflendiriyor. Tam sıkıldım izlemeyeceğim dediğim o
anlarda, Songül geliyor, sonra bir bakıyorum Zülfikar-Meltem ikilisi ortaya
çıkıyor. Sonra neden izlediğimi anlıyorum. Hazır neden izlediğimi anladım
dediğim sahnelerden konu açılmışken, Ayşegül’ün Poyraz’a attığı tokat, tam da
Poyraz Karayel’lik bir hareketti.
Yazı devam ediyor..