Rüzgar her yerden eser, sen sırtını nereye vereceğini düşün…
Arkana kimi alacağını ya da kimin arkasına sığınacağını. Ya da şöyle
söyleyeyim, kiminle birlikte hareket edeceğini. Hülya, her yandan herkese
yetişmeye çalışırken bir sürü konumda bulunuyor. Kimi zaman Mahir’in şefi, kimi
zaman Kerim’in eşi, zaman zaman da birilerinin ortağı. Bu hafta Cem’le
iş birliği yaptı, gelecek hafta neler yapacak kim bilir?
Sahne rocks!
Hülya ve Kerim arasındaki gerginliği, dalgalanmadan durulmak
olmayacağı yönünde yorumlamıştım. Gözlerinden türlü duygular akarken
yükseldiler, yükseldiler sonrasında yeni başlayan bir aşkın iki tatlı aşığı
rolüne büründüler. Sinema salonuna kadar taşan o gerginliğin, Hülya’nın iç
sesleri ve küçük Hülya’nın masumiyeti arasında yavaş yavaş yok olması Hülya
& Kerim aşkına uzanan yolda tatlı bir basamaktı. Kerim'in Hülya'yı bulduğu o muhteşem sahneye ise diyecek bir şey bulamıyorum.
Bugüne kadar izlediğim dizileri düşündüğümde, “İyi ki
izlemişim.” dediğim dizilerden biri de kuşkusuz ki Uçurum. İyi ki Uçurum’u
izleyip, Cem Karcı’nın dünyasına konuk olmuşum. O gün bugündür kurduğu
dünyaların müdavimi olarak ekran başında yerimi alıyorum. Hayat Şarkısı da bu
açıdan benim için çok değerli, Cem Karcı’nın olaylara bakışı beni mutlu ediyor. Çok güzel bir sahneydi, çok.
Süheyla Cevher'in Bayram Cevher'in emekliliğiyle imtihanı.
O sahne kadar beğendiğim bir diğer kısımsa kuşkusuz ki
Bayram Bey’in emeklilik maceraları. Bayram Bey’in bu kadar çabuk işe döneceğini
düşünmüyordum ama bir günlük emeklilik herkese yetti sanırım. “Her evli kadının
korkulu rüyası emekli eşleridir.” temasından yola çıkılarak inci gibi dizilen
sahneler bütününe bayıldım. Bayram Bey’in bulmaca çözmekten, salata yapmaya
uzanan, en sonunda buz gibi olup ağız tadıyla yiyemediği mangal macerasında
biten emeklilik hayatı gözlerimin önünden anıları da geçirmedi değil. “Baba”yı
oynamak, Ahmet Mümtaz Taylan’a çok yakışıyor.
Bayram Bey ve Süheyla Hanım arasındaki ilişki de her zamanki
tatlılığıyla sürerken Anne Kraliçe Süheyla’nın sinirinin zıplamasıyla
hareketlendi. Şimdi Bayram Bey’i çok seviyoruz da, Süheyla Hanım da net haklı.
Yok bulaşıklar makineye öyle yerleşmez, yok alışveriş öyle yapılmaz diyen bir
adamı kim çevresinde ister? Valla ben sıkılırım.
Yazı devam ediyor...