Kısa kısa..
Gelini sezon finaline kadar göremeyeceğiz gibi ama sanki
dikkatli bakınca kuyruklu bir model mi ne?
Kiralık Aşk’ın kaderinde 20 bölümde bir yönetmen değişikliği
var sanırım. Devrim Yalçın’ keşke hep yönetmen olarak kalsa, Tramba'yı
sonsuzluğa uğurlayalım derim ben. Özellikle yansımalı görüntüleri ve geri gelen
tempoyu çok sevdim.
Şirketteki kıskançlık ve çekişme sahneleri uzun zamandır izlediğim
en keyifli anlardı. Bu özel hayatı işten ayrı tutamamanın ekmeğini daha çok
yeriz biz, gelsin toplantılar, gitsin organizasyonlar ^^ Ama kalbimi çalan
cümle Koriş’ten: Defne’si söyle de içmesin o katran karası kahveyi! Küçük
ayrıntılar kalp ben!
Defne Ömer’i alkışlamak için kalktığında, o vahim sahnede
Zübeyir’in Defne’ye bakışına dikkat etmeyen bizden değildir! Adam tek mimikle
fandomu özetlemiş!
Eskilerden “Zaman yarat Defne” diyen Ömer Beyler’i bilir
misiniz? Şimdi kendileri Defne’leri ile kalabilmek için zaman yaratıyorlar, hey
gidi hey!
Defne’ye bir şey olmuş, Defne sana n’olmuş? Teşekkürler
bitmeyen klişe. Bir diğer “Doktor gördü
mü hastalanan büyükler büyüklerimiz …” klişesi için de kocaman bir teşekkür!
Ömrü hayatımda duyduğum en gereksiz, en havada kalmış seni
seviyorum’a şahit oldu garip kulaklarım. Ama kızgın değilim, Defne’nin duyması
için çok daha görkemli bir an bekliyorum. Neden çünkü Kiralıkçı olmak bunu
gerektirir! 40 bölümdür seni seviyorum demesini bekledik. Çok şükür bu bölüm
dedi ama kendi kendine!
Son kez çok rica ediyorum Gallo’yu göndermeyecekseniz bile
şu Simurg meselesini kapatın. Korkunç derce de balon şişkinliği var ve içi
bomboş!
Sana karanfiller yakışır görgülü çiçeğim..
Koriş’in uygun dozu nasıl da iyi geliyor değil mi bünyelere? Miyavlamaları, patavatsızlıkları, yüksek gerilimli kıskançlık hattında sıkışması vs. hepsi çok keyifliydi. Fakat biz böyle gülüyoruz ama arada gamlı baykuş gibi çıkıp kafamızı kurcalayan sorular da bırakıyor, aman dikkat. Son olarak, Koray Sargın’nın repliklerini yazan o kafa dert görmesin! Karanfil saflığındaki selamınızı öper, başıma koyarım.
Elimi eşek arısı soksaydı da, saçlarda devamlılık olsun
yazmasaydım. Sanki her detay kusursuzmuş gibi, Defne’nin saçlarını mahvetmeyin.
Şu kadının güzelliği abuk kıyafetler, saç ve makyajla bozuk para gibi
harcanıyor matmazel! Yine de söyleyeyim,
Ömer’in takım elbisesi her sahnede renk değiştiren son teknoloji harikası mı?
Çoook uzun lafın kısası; eski bölümleri dönme çabası bu
hafta daha başarılıydı. Enerjisi yüksek, temposu hızlı, küçük detaylar ve bol
bol mesajlar veren bir bölüm izledik. Çok çok içten gelen kocaman bir
Maşallah’ı gönül rahatlığı ile bırakıyorum buraya. Çekenin, yazanın, oynayan,
izleyen herkesin emeğine sağlık. İyi ki varsın Kiralık Aşk!
*: Jaco Van Dormael'in yönetmenliğini yaptığı, Jared Leto'nun başrolünde olduğu 2009 yapımı filmdir. Film, alınan kararları ve geride kalan seçilmemiş olasılıkları anlatıyor.