Nerede o bahçesinde Anastasia'yla cıvıldayan Ahmed, nerede bu yaşamın yükünü bakışlarında taşıyan adam...
Devlet işlerinden çok bu hassas dengeyi kurma çabası yordu Civan Padişah'ımı. Üstelik istemeden, Mustafa'nın bozulacak olan akli dengesine de mal oldu. Hatta ben genç yaşta hayata veda edecek olan Ahmed'in, bu üzüntülerinin de sebebi olacağına inanıyorum. Dedim ya, Ahmed padişah olmasaydı, çok başka kararlar alacak bir adam çünkü...

Ahmed hakkında bu kadar kesin konuşabiliyor ve dahi onu bu denli seviyor olmamın en büyük sebeplerinden biri Ekin Koç kuşkusuz. Geçmişteki, Derviş'in ona tahta çıkarken yaptığı cesaret konuşmasındaki bakışlarına dikkat ettiniz mi? Ahmed'in o zamanki toyluğunu, ürkekliğini nasıl da güzel hissettirmiş bize Ekin Koç. Bakışları, duruşu şimdikinden ne kadar farklı. Geçen zaman, sadece olgunlaştırmadı Ahmed'i. Bakmayın siz "Ahmed'in içindeki yaşlı dede" diye dalga geçtiğime, yaşamının yükünü; derinleşen bakışlarında, ışığı sönen gözlerinde taşıyanları nerede görsem tanırım. Gizli bahçesinde Anastasia'sıyla cıvıldayan Ahmed çok eskide kaldı...

"İki kadın arasında kalmak tüm devlet işlerinden zor!"

Bıraksanız günlerce Ahmed'i anlatırım sanırım. O yüzden siz bırakmayın, Kösem'e gelelim. Şimdi bir kere, Kösem'in her olaya bodoslama atlamayıp, polemiklere girmemesini çok takdir ediyorum. Öğrendiklerini Ahmed'e bire bin katarak anlatıp, kışkırtmak yerine Handan'ın anlatmasını istedi. Çünkü o anlatsa, Handan şimdi inkâra yeltenecek, "yalan söylüyor"lar havada uçuşacak falan filan... Oysa"gerçekleri anlatacaksın" demenin asaleti bambaşka değil de nedir?

Üstelik, Handan'ın Derviş'le olan münasebetini, Kösem'in yerinde olsaydık hangimiz saklardık? "Ahmed yeterince üzüldü, bir de bununla iyice kalbini kırmayalım" diyen Kösem candır! 

HümZül: ne kadar da duygu dolu bir başlangıç^^

Bölümün en dikkat çekici olaylarından biri de Hümaşah'ın Zülfikar'ın hayatını kurtarmasıydı. Zülfikar'la Hümaşah arasındaki kıvılcımı "ilk görüş" için biraz fazla bulmuştum. Ancak bu kıvılcımın, Hümaşah Sultan'ın Zülfikar'ın hayatını kurtarmasıyla, alevlenecek olmasını sevdim. Zülfikar öyle romantik hayallere dalıp da, sultan peşinde koşacak bir adam değil çünkü. Ama canını kurtarması, çok iyi hamle. Hümaşah bir de, İskender'in Safiye'nin oğlu olduğunu öğrendi. Onun bunu nasıl değerlendireceğini çok merak ediyorum açıkçası. Şimdiye dek hep makul davranışlar içinde gördüğümüz Hümaşah hakkındaki asıl kararımı, bu olayı değerlendirme şekliyle vereceğim. Tek beklentim uzatmaması. Yani şu İskendercik de bir gün yüzü görsün artık değil mi?

Yazı devam ediyor
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER