Şaka bir yana, birkaç yerde okudum sonra Anka Kuşu ambleminden kendim de fark ettim gerçi de bu Fikret Gallo'nun Ömer'e en zor zamanında Hızır gibi yetişen hippi kız olduğu falan söyleniyor. Şayet öyleyse, bu demektir ki güzel olduğu kadar şimdilik bir o kadar da tehlikeli görünen Gallo, Ömer’i belki de
hayatının en zor anında düştüğü yerden kaldırmış kişinin ta kendisidir ve bundan
anlamamız gereken hoşça kal Defne midir? Kan çıkar bu davadan aha da buraya yazdım. İçimizde bir yer aman nasıl olsa evlenirler diye fısıldayıp duruyor ama kavuşamazlarsa ters köşenin alası olur. Olur olmasına da koca bir nesil de intihar kurbanı olur artık benden söylemesi...
Ay resmen hayat ağlamaklı... Oysa Koray gelip salça olana kadar ne de güzel başlamıştık kaldığımız yerden. Ben artık buradan alır yürür nikah masasına diyordum da, yok anacım nerede? Herkesler evlenir bir bizimkiler böyle arafta dolaşır durur. Alp ile Şebnem bile evlenmiş. Ne ara evlenmişler onu da anlamadım. Keşke düğünlerine gitseydik, bizi niye çağırmamışlar ki acaba? Ne güzel Defne ile Ömer'e evlilik provası olurdu, canları evlenmek çekerdi belki... Aman hoş bunlar evlense de ne olur artık hiç bilmiyorum. Serdar ve Nihan'ın zengin versiyonu olurlar anca.

Kız ört göbeğini, çocuğun olmayacak sonra. Daha bu adamdan 10 tane çocuk yapıp dünyayı kurtarcan!
Yasemin ve Sinan tam ideal çift olma yolunda hızla ilerliyorlar. Küçük ama pahalı sürprizler, her an voltajı yüksek bir gerilim, "Şimdi biz neyiz?" safhası... Ancak geçen hafta korkuyorum dediğim şey nihayet başımıza geldi çok şükür. Sude henüz taraflar kendilerine ve birbirlerine dahi itiraf edememiş olsalar da yaşanan şeyin farkına vardı. Cherie'yi ve özellikle Yasemin'i çok çok çok hain planlar bekliyor gibi geliyor bana.
Her şeye rağmen Sude'ye üzülmeden edemiyorum ama. Hele
annesinin Sude’ye karşı takındığı umursamaz ilgisi alakası beni Sude’nin bu
hareketlerine hak vermeye itti. Yalnız kalmış çocukluğunda, o da bunu Sinan’a
kapılarak telafi etmek istemiş gibi sanki. Sonraları takıntı derecesine varmış olsa bile işte aynı bu sebepten Sinan onun ilk aşkı. Bunu istese de kimse değiştiremez ki artık. "Beni niye sevmedi?" diye çırpınışları geliyor gözümün önüne de içim cız ediyor.
Sinan'ın bir güzel bakışına, gülüşüne kanmaya hazır ve nazır bekliyormuş tetikte. Keşke kendisini bir an önce tam manasıyla sıyırabilse Sinan'dan, inan olsun iyileşecek. Kendisi iyileşemese Eymen iyileştirecek de işte daha henüz oralara gelemedik. Aşk biraz da teslim olmaktır sevgili Sude. Bırak suyun akışını Eymen'e, bak gör nasıl dolacak ruhundaki her bir gediğe ve bundan bir an olsun şikayet etmeyecek. Sen de pişman olmayacaksın aynı şekilde. Belki de ilk defa tam anlamıyla sen, sen olacaksın. Kim bilir?
Yazı devam ediyor...