Oğullar babasız büyümemeli..
Yıllardır aynı şeyleri duymaktan da insanların beni ısrarla anlamıyor olmasından da bıktım usandım.. O adamı mı özlüyorsun! Neler yaptığını unuttun mu? Tabii ki unutmadım.. Zaten hangi çocuk unutabilir ki babası eve bile gelmeden, daha apartmana girdiği anda annesinin onu zorla yatırdığı geceleri. Üç beş günde bir camın çerçevenin inmesini, küfrü kıyameti. Annemin ağzından kan fışkırdığı an var mesela, hayatım boyunca istesem de unutamam ya da elimde bıçakla uyuyan babamın başında beklediğim geceyi.. Yani ben o adamı özlemiyorum! Ama babamı özlüyorum, benim başka babam yok ki..

Kaç yıl oldu ayrılalı? On beş, yirmi..Onca yılda toplasan on beş gece geçirmemişizdir birlikte, ama hala geçmişe şöyle bir baktığımda hayattan en fazla keyif aldığım en eğlendiğim en komik anılarım babamla yaşadıklarım. Anlatayım mı birini? Hadi anlatayım.. 

Valla yalan olmasın herhalde beş-altı yaşında falanım. Babamla gezdik, tozduk bir ton da alışveriş yaptık falan. Tam taksiye binip eve döneceğiz, o ne? Cüzdan yok! Artık çaldırdı mı, bir yerde düşürdü mü bilmiyorum. O zamanlar geçtim cep telefonunu, millette doğru dürüst banka kartı bile yok. Kaldık mı biz yolun ortasında.. El mecbur gittik bi' otobüs durağına. Ama babamı görmeniz lazım, sanırsın ki mavi kana sahip kraliyet mensubu. Sokağa çıkarken illaki takım giyer; içinde yeleği, boynunda kravatı, kravatında iğnesi eksik olmaz. Neyse.. Gelen otobüslerden birine attık kendimizi, babam da utana sıkılı fısır fısır şöföre durumu açıkladı, adam da sağ olsun geçin dedi. Arkadaş daha iki adım ilerledik, arkadan bi' ses, otobüs resmen inliyor! "Kiminin parası, kiminin duası! İnsanlık hali herkesin başına gelir!" O an anlatılmaz yaşanır, bildiğin başından aşağı kaynar sular indi bizim peder beyin. Milletin yüzüne bakamadan dayandık bi' köşeye. Bak, yemin ediyorum daha teker dönmedi, şoför yine başladı bağırmaya; "Sen benim misafirimsin, Allah aşkına otur rahatına bak!" Hayır, adam iyi niyetli bi' şey de denmiyor, ama belli babam içinden o biçim küfrü basıyor. Cümle aleme rezil kepaze olduk resmen. Sonuç? İki durak geçmeden indik, sonra da saatlerce eve kadar yürüdük..

Şimdi diyeceksin ki; "Madem bu kadar özlüyorsun, her şeye rağmen seviyorsun. Eee, gitsene yanına, daha fazla zaman geçir daha fazla yanında kal, zati olayların üstünden de yirmi sene geçmiş. En azından bundan sonra daha güzel anılarınız da olsun." Aslında haklısın, benim de hep hayal ettiğim bir şey bu, ama yapamam ki.. Çünkü biliyorum, iki gün bile sürmez birbirimize girmemiz. Yok anan şunu demişti, vay sen de bunu yapmıştın falan filan. Yani olmaz, ne kadar istesem de olmaz.. En kötüsü de ne biliyor musun? Yaşlanmaya başladı, hatta ne başlaması bildiğin yaşlandı. Bi' gün ölecek ve ben onun o sırada yanında bile olamayacağım.. Keşke her şey bambaşka olsaydı.. Oğullar babasız büyümemeli.. *

Şimdi de detaylara inme vakti..
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER