İki yarım, bir tam!
Hım.....
Tabi ki söz konusu Murat ise yeni sayfada lafa başlayacağım. (10 kuruş)

Bebeğin Ayşegül ile Can’ı yakınlaştırması, Murat için bardağı taşıran son damla oldu. Murat ile ilgili olarak 2-3 defa “Acaba tehlikeli mi?” dedik. Ama bu sefer öyle bir şey değil. Artık onun da sabrı kalmadı. Kalmasın zaten. Adam hayatının “pause” tuşuna basıyor, daha ne yapsın? Bebek sözünü duyar duymaz bile yapabileceğinin en iyisini yapmaya çalışıyor.

Ayrıca Murat’a 0 km bir sıfat daha buldum: çok güzel stratejik seviyor. Gerek Can ve Elif’i ortaya atarak Ayşegül’ü Can’dan uzaklaştırmaya çalışması; gerekse bebeğe bakabilecek aklı başında akraba bulma çabası çok stratejik ve akıllıca adımlardı. Ama ben olsa o hala işini bir daha düşünürdüm. Banka müdürü diyor, bilemedim. Bebeği POS’a çıkartır, kredi sattırır. Bankacı olmasın, başka akraba bul Muradddd!

Yalnız İso Murat’ın varlığı ile nasıl sustu. : ) Twitter’da ‏@smcik nam-ı diğer mantar çorbası tweetiyle konuyu kitledi:





“Çocuk da yaparım kariyer de!”

Bebek kısmetiyle geldi. Kim derdi ki Handan’ın telefonu Ayşegül için çalacak diye. Hatırlayacak olursak Handan’ın Ayşegül ile daha önce ufak bir reklam macerası olmuş ama bu başka. Hem Handan’ın dediği gibi kimler kimler yapıyor, Ayşegül mü beceremeyecek?

Herkes kendi annesinin kucağınaaaa!

Bugüne kadar izlediğim dizilerin içerisinde en entrikaperver karakter kesinlikle Firdevs Yöreoğlu’ydu. Mediha Hanım Teyze, Fidevds’in izinden gidiyor adeta. Oyundu, yalandı derken bir ara cidden “Bu teyze acaba kendi söylediği yalana mı inanmaya başladı? Bir doktora mı gözükse?” diye sordum. Sahte doktor ayarlama hamlesinden sonra vaz geçtim. Hadi Mediha Hanım Teyze’nin gözünü hırs bürümüş, kimseyi görmüyor. Ya Elif? Elif sürekli vicdanı ile kötü yanı arasındaki o ince çizgide. Canımız Edip Cansever “Başkalarının aklıyla yaşayanlar kendi yüreklerine yabancılaşır.” der. Yüreğine yabancılaşma Elif.

 Yalan söylemek yüzü erken kırıştırıyormuşşşşşş.

Bu haftaki başlığımın ilhamı ise Can ve bebek. Yirminci bölüm itibariyle Can’ın hayatı ortadan ikiye ayrılmıştı. Mavi köşede Ayşegül; kırmızı köşede Elif. İkisi de yarımdı, Can ile tamamlanmaya çalıştılar. Teyzeye anne yarısı; amcaya da baba yarısı derler. bebeğinde minik hayatı teyze ve amcasıyla yani Can ve Ayşegül ile tamamlandı. En azından şimdilik.

Ha bu arada bebeğin adı dedelerin dedesinin adı oldu: İsmail. Ama biz İso diyeceğiz. ^.^

Özetle;

Yirmi bölümün romantik/komedi oranı %50-%50’ydi. Can ve Ayşegül’ün akraba arayışlarıyla Mediha Hanım Teyze ile İsmail Dede’nin maceraları yüzümüzü güldürdü. Özellikle, özellikle ve özellikle Mediha Hanım Teyze’nin alışveriş ve gündeme olan ilgisini yakinen gördük. İnce görüş. Elif ise Murat’ında yardımıyla verdiği röportajda işleri iyice içinden çıkılmaz bir hale soktu. Yazmaya elim varmıyor ya Murat da farkında olmadan Ayşegül ve Can’ın başına çorap ördü. Peki, sizce Ayşegül ve Can bebeği halaya versin mi, ne dersiniz?







BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER