Yapımcılığını Brad Falchuk ve Ryan Murphy'in üstlendiği American Horror Story, beşinci sezonuyla televizyona geri döndü. Dizinin bu sezonunun ismi Hotel olarak açıklanmıştı. Sizin de bildiğiniz gibi dizi yoluna genelde aynı oyuncularla devam ediyor. Her sezonunda farklı bir hikaye anlatıyor.
Ancak bu sezon büyük bir kayıpla başladı: Jessica Lange. American Horror Story'yi uzun zamandır takip edenler bu eksikliğin kolay kolay kapanacağına inanmıyordu. Bu konuda haksız da çıkmadılar. Beşinci sezonun en büyük eklentilerinden birisi şarkıcı Lady Gaga oldu. Öyle ki dizinin yeni bölümlerinin tanıtımı onun üzerinden yürütüldü. Ancak Lady Gaga diziye katılan tek yeni isim değildi. Geçtiğimiz sezon konuk oyuncu olarak gördüğümüz Matt Bomer, Naomi Campbell, hikayeye dahil oldu. Peki bu yeni isimler Jessica Lange'in eksikliğini kapatabildi mi? Yeni sezon nasıl başladı? Senaryo umut vaat ediyor mu? Bu gibi soruları diziye yapılan eleştiriler ve izleyici yorumlarıyla inceleyeceğiz. Burada göreceğiniz fikirler ve yorumlar farklı eleştirmenlere ve diziyi takip eden kitleye ait olacak.
Öncelikle Jessica Lange'in eksikliğine değinelim. Dört sezon boyunca dizinin önemli bir parçası olan Lange'in ayrılığı birçok kesim tarafından eleştirildi. Bunların arasında işi eleştirmek olanlar da vardı, sıradan izleyiciler de. Seyircilerin bir kısmı onun eksikliğini yoğun bir şekilde hissettiğini dile getiriyor. Son iki sezon izleyiciler açısından hayal kırıklığı olan dizi, Hotel'in hikayesiyle heyecan uyandırmayı başarmış vaziyette. Dizinin hayranları da önceki sezonlara göre güzel bir hikaye söz konusuyken "İşin içinde Jessica Lange de olsa ne harika olurdu..." demeden edemiyor gibi görünüyor.
Peki ya Lady Gaga? İşte o konuda izleyicilerden farklı sesler çıkıyor. Lady Gaga şimdiye kadar hep farklı tarzıyla dikkat çeken bir şarkıcı oldu. O sebeple böyle bir ismi American Horror Story gibi bir dizide görmek de elbette garip hissettirmiyor. İzleyicilerden bir kısmı oyuncunun farklı tarzının senaryoyla uyuştuğuna inanıyor. Bu da yadırgama faktörünü ortadan kaldırıyor. Ancak "E ama şimdi dizi uzun bir Lady Gaga klibi gibi hissettiriyor" diyenler de var. Karakterin şarkıcının tarzıyla bu kadar örtüşmesi oyunculuk faktörünün de sorgulanmasına neden oluyor. Lady Gaga gerçekten iyi sayılabilecek bir performans mı gösteriyor, yoksa karakteri kendisiyle özdeşleşen bir tarz olduğundan mı öyle hissettiriyor? Sanırım bunu anlamak için daha fazla bölümün çıkması gerekecek. Bir de önceki haberlerimizde bahsettiğimiz gibi Lady Gaga'yı AHS'nin ilerleyen sezonlarında da görünce gerçek ortaya çıkacaktır.
Yapılan eleştirilerin birleştiği bir nokta var. O da Sarah Paulson ve canlandırdığı Sally karakteri. Jessica Lange'in ayrılmasıyla bu eksikliği sırtına yüklenenin Sarah Paulson olduğu görüşü hakim. Hem karakteri Sally hem de onu canlandırma biçimi takdir topluyor. Dolayısıyla "Jessica Lange'in eksikliğini Lady Gaga mı dolduracak?" sorusunun yanıtı "Hayır, bu iş Sarah Paulson'a düşmüş." şeklinde yanıt buluyor.
Bir de Matt Bomer'ın dizide sırıttığını düşünenler var. Hepimiz biliyoruz ki Matt Bomer oldukça yakışıklı ve bir anlamda bebek yüzlü bir oyuncu. Dolayısıyla onun hikaye içindeki yerinden çok, dış görünüşünün hikayeye uymadığından şikayet ediliyor. Üzerine karakterine dair beğenilmeyen detaylar da eklenince Matt Bomer bu sezonun en beğenilmeyen isimlerinden birisi oluyor. Bu görüş sezon ilerledikçe değişir mi, hep birlikte göreceğiz.
Son olarak her zaman olduğu gibi lafını hiç esirgemeyenlere bir değinelim. Dizinin hala ilk iki sezondaki havayı vermediğini, hikayeden kaybettikçe dizinin cinsellik, şiddet ve kana yoğunlaştığını düşünen kalabalık bir kitle söz konusu. Özellikle Hotel sezonunda gereksiz şiddetin bolca yer aldığı söyleniyor. Bunda en fazla örnek gösterilen sahne de Max Greenfield'in canlandırdığı Gabriel'in yaşadığı tecavüz sahnesi oluyor. Bir de dizinin kaybettiği kaliteyi sansasyonel isimlerle yakalamaya çalıştığı hissiyatı mevcut. Bunun nedeni de dizide rol alan Lady Gaga ve Naomi Campbell gibi isimler...
Eleştirenleri, beğenenleri bir kenara koyup bir de reytinglere bakmak lazım elbette. American Horror Story: Hotel'in ilk bölümü izlenme oranlarında başarılı bir rakam elde etmiş. Bu bölümü 5 milyondan fazla kişi televizyon başında izledi. Bu da FX için başarılı bir rakam. Nielsen'in verilerine göre de dizi hala Amerika'da kablolu televizyonun en fazla izlenen 10 yapımı arasında yer alıyor. Kısacası rakamlar yalan söylemiyor, dizi hala izleniyor.
Diziye bir şans vermek isterseniz American Horror Story: Hotel, pazar günleri 23.15'te, Amerika yayınından sadece bir gün sonra FX ekranlarına geliyor.