Güllerin içinden gelen kadın: Hande Erçel!

Deli dolu ve bol renkli geçirdiğim çocukluğumu gelecekte bürünebileceğim bir insanda görmek haliyle beni bol ters köşe yapıyor. Onu adlandırmak istediğim tek renk fuşya. Tatlı ama sert, asil ama yoğun. Buralara nereden geldik biz ? Neyse yazıya devam.

Onunla aramızdaki gönül bağı her hafta biraz daha dallanıp budaklanıyor. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Geleneksel Türk Sanatları bölümü öğrencisi olduğunu öğrendiğimde ise yüzümde güller açıyor. Çizim yeteneği varmış. Kalemiyle kağıda can vermeyi de seviyor. İçinde çizim yapmaya yönelik öyle bir tutku var ki gelecekte bir atölye kurup kendi öğrencilerini yetiştirmeyi planlıyor. 

Hande Erçel anı ölümsüzleştirmeyi de seviyor. Bir kalem, bir fotoğraf makinesi veya bir kamera hiç fark etmez. Hayatının çeşitli anlarını belgelendirmek onun zaaflarından biri. Oldukça zengin bir instagram sayfası var. Her fotoğrafında yüzünde tam anlamıyla güller açıyor ve o güllere bir de  gamzeler eşlik ediyor. Ekranda neyse o. Mübalağa yapılacak kadar dolu bir kadın Hande Erçel. Ayılana, bayılana, kıskanana çatlayana gül şurubu limon!

Onu Hayat Ağacı ve Çılgın Dershanede izlemişiz. Önceleri hatırlayamıyorum yüzünün ama daha sonra zihnimde parça parça canlanıyor. Oradaki karakterler ile Selin birbirlerinden tamamen farklı.

Ve bir kez daha tanımımı yapıyorum. Hande Erçel aynı zamanda güllerin içinden gelen yetenekli kadın. Bunca koşturmacanın içerisinde nasıl enerjisini kaybetmiyor merak etmiyor değilim. Ben sınav haftalarımda bu kadar dirençli kalamıyorum açık konuşalım. Neyse hadi, sayfayı çevirelim.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER