Çocukluğumda dinlediğim masalları geceleri zihnimde canlandırırdım. Hep uzun saçlı kızların prenses olduğuna inanırdım. Bir de o saçlarda dalgalar varsa parmaklarıma sarar çekiştire çekiştire uzatmaya çalışırdım. Çocukluk işte. Özenirdim. En güzel şeylere sahip olurdu prensesler. Kalpleri de güzel olurdu.
Şimdi O'nu izlerken, her hafta, geçmişime yolculuk yapıyorum sanki. Yolculuğuma muhteşem bir şarkı eşlik ediyor. Güllerin içinden gelen bir kadın var şimdilerde adı Hande Erçel. Narin olur güller. Bir o kadar da güzel.
Prensesler dayanıklı ve savaşçı olurlardı hayallerimde. Tıpkı o prensesler gibi savaşan hatunlardan Hande Erçel. Güzel kalpten bahsetmiştim az önce. O güzel kalpde bir cesaret definesi de gizli. Karakteri için beş kiloyu bir haftada veren Hande Erçel'den bir de "saçlarımı kazıtırım" sözünü işitince tanıyı koyuyorum. Gerçek prensesler cesur olur!