Bir hikayeye başlamanın en güzel yolu onun başına dönmektir. Eğer The X-Files'ın nasıl bir dizi olduğunu anlamak ve karakterleri tanımak istiyorsanız dizinin ilk bölümünü izlemeniz lazım. Bu bölümde kahramanlarımız Fox Mulder ve Dana Scully tanışıyor. Böylece efsane ikili ilk defa bir araya geliyor. Mulder ve Scully'nin maceraları da böylece başlamış oluyor.

Farkındayız, birinci bölümden hemen sonra ikinci bölümü ekledik. Ama size söz veriyoruz, liste bu şekilde devam etmeyecek. İkinci bölüm hikayeyi anlayabilmek için önemli elementlere sahip. Bunlardan birisi de Fox Mulder'ın muhbiriyle tanışıyor olmamız. Ayrıca Deep Throat'ta dizinin ana mitolojisinin temelleri atılıyor: Uzaylılar aramızda ve hükümet de bunun farkında!

Birinci sezonun ortasına ulaştığımızda sonunda Dana Scully uğraştıkları bu garip durumların gerçekten varolabileceğine inanmaya başlıyor. Mulder da alıştığımız kuşkucu haliyle karşımıza çıkıyor. Üstelik Scully'nun babasının vefatıyla psişik bir seri katil davası üst üste geliyor. Bu da işleri daha da karmaşık bir hale getiriyor.

Efsane dizinin ilk sezonu öyle bir şekilde son buluyor ki, uzaylıların varlığıyla ilgili komplo teorileri The X-Files'ı ilerlemesini sağlayan ana etmen haline geliyor. 

Bir süredir X dosyalarıyla uğraşmayan ikili, New Jersey'de solucana benzeyen bir canavar davasıyla ilgilenmeye başlıyor. Mulder ve Scully'nin New Jersey kanalizasyonlarında canavar kovaladıkları bölümü oldukça ilginç.