Geçmişimizin tamamı zarar, öfkemiz geleceği yarar!

Acımayalım artık Savaş'a. Hayatınızdan dört saat çalsalar ne yapardınız? Büyük bir vicdan muharebesi, ortada kalan bir merak, çokça duyulan hasret. Savaşın içinde hiç dinmeyen yangınları var. Bulamadığı anlam veremediği sırların tiryakisi olmuş. Kendi kendini cezalandırma psikolojisi ile kavgaya girersin, sonra motorla sürat yaparsın, en son soluğu karakolda alırsın. Bu akşam Güneşin Kızları'nın tek klişesi buydu. Kendini dövdürme psikolojisi. O kadar çok yerde gördük ki bu sahneyi artık insanın içi sıkılıyor. Madem kavgaya giriyorsun, birlikten kuvvet doğar ilkesini göz ardı etmeyeceksin. Kırılan bir kafa patlayan bir dudakla çıkmaya meraklıysan iki tane de sen patlatacaksın.

Berk Atan, Savaş rolünü üstlenen isim. Durgunluğu oldukça iyi yansıtıyor bize ama duygusal sahnelerde aynı şeyi söylemek pek de mümkün değil. ''Erkekler ağlamaz'' sözünü savunmayacağım ama içinde bunca zaman bu kadar büyük acıyı yaşayan bir erkeksen bu kadar çabuk dışa vurmayacaksın. Kırılma noktası vardır çoğumuzun. Ve eğer o kırılma noktasında bir çelişki ile boğuşuyorsak dimdik ayakta dururuz. Savaş, çabucak pes eden karakter imajı çizdi zihnimizde. Sonu hayır olsun.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER