Geçmişimizin tamamı zarar, öfkemiz geleceği yarar!
10 Temmuz 2015
Acımayalım artık Savaş'a. Hayatınızdan dört saat çalsalar ne yapardınız?
Büyük bir vicdan muharebesi, ortada kalan bir merak, çokça duyulan
hasret. Savaşın içinde hiç dinmeyen yangınları var. Bulamadığı anlam
veremediği sırların tiryakisi olmuş. Kendi kendini cezalandırma
psikolojisi ile kavgaya girersin, sonra motorla sürat yaparsın, en son
soluğu karakolda alırsın. Bu akşam Güneşin Kızları'nın tek klişesi
buydu. Kendini dövdürme psikolojisi. O kadar çok yerde gördük ki bu
sahneyi artık insanın içi sıkılıyor. Madem kavgaya giriyorsun, birlikten
kuvvet doğar ilkesini göz ardı etmeyeceksin. Kırılan bir kafa patlayan
bir dudakla çıkmaya meraklıysan iki tane de sen patlatacaksın.
Berk Atan,
Savaş rolünü üstlenen isim. Durgunluğu oldukça iyi yansıtıyor bize ama
duygusal sahnelerde aynı şeyi söylemek pek de mümkün değil. ''Erkekler
ağlamaz'' sözünü savunmayacağım ama içinde bunca zaman bu kadar
büyük acıyı yaşayan bir erkeksen bu kadar çabuk dışa
vurmayacaksın. Kırılma noktası vardır çoğumuzun. Ve eğer o kırılma
noktasında bir çelişki ile boğuşuyorsak dimdik ayakta dururuz. Savaş,
çabucak pes eden karakter imajı çizdi zihnimizde. Sonu hayır olsun.