Ba ba ba ba diye diye çocukların diline daha kolay düşer
BABA sözcüğü. Biyolojik olarak çocuğunun olması kolaydır. Zorlu yol daha
sonrasında gelir. Bakabilmektir, sevebilmektir, anlaşabilmektir. Vazgeçmemek,
sertliğin yanında “yanındayım” ‘ı verebilmektir.
Evladın ondan çekinmiş olması korkmak değildir. Verdiği değer, duyduğu
saygıdır. Kızların ilk aşkıdır, erkeklerin örnek aldığı rol modeldir. Kızlar
naz yapar. Erkekler yarış eder. Kızları prensestir, oğulları prens. Kraldır
baba, kahramandır baba..
Böyle bir baba tanıyorum, tanımayanlara tanıtılacak, bilenlere
tekrar hatırlatacak.
"Evimin direği, çocuklarımın babası, günün kutlu olsun" By Dudu
Hüsnü Alkan. Şirin Ege’nin sert mizaçlı, gönlü yufka, kalbi
âşık, iliklerine kadar duygusal adamı. Sevmiş bir kere Dudu’yu. Ömrünün sonuna
kadar adamış kendini kadınına. Sevdiği kadından yavruları olmuş. Kız babası
nedir, erkek babası nedir, hepsini öğrenmiş. Bildiklerini çocuklarına öğretmiş.
Büyük oğlu Cemal ile arkadaş, kızı Hilâl ile sırdaş, küçük oğlu Celal ile yoldaş
olmuş.
"Ezeli rakibim, ebedi dostumsun. Yoksa aşın gel buyur, yeter ki çatma kaşını" By Hüsnü
Rakibine çelme takmadı, zaafından yararlanmadı, rekabeti
evine sokmadı, ailesine “sen görüşme” demedi. Kapısını herkese açtı, yardım
etmekten kaçınmadı. Başlarda toprak uğruna "Kamuran’ı alırız gelin diye" de dedi.
"2 yaş büyük olsun zarar gelmez, evlenince seversin" de dedi. Sonra anladı,
büyüdü. Erkekler aslında çocuk değil midir? Çocuklarıyla büyümezler mi? “Zaten
yanımda, yamacımda”, dediklerinde giderlerse anlar yürekleri…
Sözlerini kesmeden, isteklerine kulak vererek büyütmüş her
birini. Köy yerinde daha zordur, çocukların babalarından bağımsız iş yapmaları,
babalarına karşı çıkmaları. Hüsnü Alkan, oğlu Cemal kimi istediyse ona
“gelinim” dedi. Kızı Hilâl, nikah masasından kalktığında vurmadı, sövmedi,
dövmedi. Dinledi, anladı. Sabır diğer ismiydi Hüsnü'nün.
Evlatlarım, sizin için Dünya'yı yakarım
Celal, fabrikada işe girdiğini söylediğinde kıyamadı; ama
gururlandı. Ayakları üstünde durmalarını sağladığını farketti. Durumu kötü
olduğunda, çocukları ellerinde olanı ona sundu. Aciz kaldığını düşünmedi,
koltukları kabardı. Verdiklerini toplama günü, yaptıklarının karşılığını bulma
anıydı. Cemal’inin ev yapması, mahareti, ustalığı … Oğlundaki cevherleri
gördükçe “Koçum Hüsnü” dedi. Gençliğini onun bedeninde görmesi gücünü arttırdı.
"Umutsuzluk, siz çaresizliği kabul ettiğinizde gerçekleşir" By Hüsnü
Gelinine sahip çıkması, benimsemesi, söylediklerine kulak
kabartması, deneme-yanılma yöntemlerinde karşısında değil, yanında durması
“İşte Hüsn-ü Kahramanım ” yapmaya yetti.
Gözünden akan yaş taneleri sevincin armağanıydı. Şimdi, sevdiği
kadından, bir çocuğu daha geleceği için mutlu. Huzuru, yüzüne, işine, kalbine
yansıyor. Gurur kaynaklarıyla, arkasına tüm dünyayı alabilecek güce sahip. Her
konuda bilgi sahibi olması, bilmediğini atmaması, yardım etmesi, anlaması, dinlemesi, kötülüğün kimsenin yanında kâr
kalmayacağını bilmesi ile örnek alınabilecek babadır Hüsnü Alkan.
Evlatlarına destek, eşine yardımcı, bizlere yol gösterici
adının anlamı gibi çok güzeldir Hüsnü Baba. Bir örümcek adam değildir, oradan
oraya anında yetişebilen, trilyoner değildir, “şak diye” parayı basıp
istediğini alan, cebinde sözleri vardır, bir de öğütleri. Hayırlı evlatlar
yetiştirebilmen için tabanını hazırlar.
Yıllar sonra da seni anlatacağız çocuklara, doğrularını
emanet alacak baba adayları, evlatlarına miras bırakmak için.. Babalar günün kutlu olsun..
Ve Babalar Günün kutlu olsun Ahmet Mümtaz Taylan! Bize hiç unutulmayacak bir baba daha armağan ettiğin için gönlün kelebekli, ömrün bol olsun!
Sizi seven, dış kapının dış mandalı...