Devekuşu Kabare'nin "Deliler" i DasDas'ın "Deli Bayramı" olarak karşımıza çıkıyor. Turgut Özakman'ın yazdığı kabare türündeki oyunu daha önceden Metin Akpınar'la izleyenler bugün de Metin Akpınar'ın yönetmenliğinde izleme keyfini deneyimlemiş oluyor. Oyunun süpervizörlüğünde Metin Akpınar'ın olması da bu işin yeniden yorumlanmasındaki başarıya başarı katmış. Orijinaline sadık kalınan metnin güncel ve DasDas hali de keyifli olmuş. 

Deliler DasDas Sahne'yi, oyuncular daha ilk dakikalarda izleyenleri ele geçirdi. Oyuna gelen insanların bulundukları yerlerle empati kurmalarını ve bu şekilde daha eğlenceli vakit geçirmelerinin garantisini veriyorlar. Oyunun güncel hali dedim de bakmayın böyle söylediğime aslında o zamanlardan bu zamanlara pek fazla şey değişmemiş.^^

Turgut Özakman'ın  80'lerde yazdığı oyunun bugüne taşınıyor olabilmesi bile tiyatronun her zaman evrensel olduğunu gözler önüne seriyor. İnsanın oyun sonunda kendini sorgulatmasına neden olan her metnin ve repliğin kıymetinin bilinmesi için daha mühim durum. Hele hele dünya olarak böylesine zorlu süreçlerden geçerken sahnelere kavuşmak adeta bir bayram hediyesi. DasDas Ekibi de bize bunu "Deli Bayramı" ile fazlasıyla sundu.

Mert Fırat'ın Metin Akpınar'ın repliklerine can vermesi ise muazzam detaylar. Oyunu yıllar öncesinden izleyip tekrar izlemek isteyenlere bir anı, videolardan izleyenlere canlı doku, ilk kez izleyenlere büyük hizmet kocaman velinimet. (Bebekken götürmüş ebeveynlerim beni Devekuşu Kabare'ye, bebekken yaaaa. Tiyatroyla bağımız doğuştan desem yeri^^)

Volkan Yosunlu'yu uzun aradan sonra sahnede izlemenin keyfini, Didem Balçın'ın gözlerinin içinin güldüğünü, Özgün Özaydın'ın enerjisini yazıyı yazarken bile tekrardan alkışlıyorum. Oyunun dansları ve şarkıları da takdire şayan performans ve uyumlarıyla ekibe eşlik ediyor. Gizem Erden'in koreografisini izlemek her daim kalp ben...

En çok "Galaksi Taksi" skecini gözlerimden kalp çıkarak izledim. Bi' dakika ya "Yaşa Doktor" a da aynı şevkle yaklaştım. Aslında çoğunda öyleydim. Adeta "Ölçemediğin şeyi yönetemezsin." Sözünün ispatı gibi oyunun dekor ve ışık tasarımı için Cem Yılmazer'in emeğine sağlık. Maksimum verimi aldık o dekorlardan, mis. 

Sorunlardan sorun beğenmek, gülerken içlerin kan ağlaması, sıkıntılara verilen çözüm yollarıyla kimin aslında deli olduğu daha çok uzun süre tartışılır. İçeridekiler mi dışarıdakiler mi? Ya da deli kime deniyor? Kime denmeli?

Provalardan

Ne güzel hayal kurmuşlar DasDas'ın orta yerine. Eeeee gidenlere de bu hayale ortak olmak düşüyor. Çok beğenilen skeç ya da az beğenilen skeç aynı mı bilmem de izlerken hepsini çok heyecanlı olduğumuz kesin. O halde sezonda mutlaka oyunu yakalayın diye sonlandırıyorum yazımı^.^ Sonra da konuşalım üzerine uzun uzun bol bol...

Yaşasın tiyatro yaşasın oyunlar yaşasın hayaller yaşasın deliler^^

Sevgiler...

* Oyundan replik