Squid Game: Bunu anlayan ilk önce asılacak. *

Squid Game: Bunu anlayan ilk önce asılacak. *
Dönsün diye durmadan bu dev çark
Birileri elbette altında kalacak
Sen kaybettikçe öteki kazanacak
Biz asmazsak seni başkaları asacak…

Bu dev dönecek, durmayacak
Dişlerini benim kanım yağlayacak
Kim kaybedecek, kim kazanacak
Bunu anlayan ilk önce asılacak. *
 
Squid Game’in finaline geldiğimde zihnimde, yukarıdaki dizelere tekrar ses geldi. 2015 yılında Ankara Sanat Tiyatrosu’nda Ümit Aydoğdu’nun uyarlaması ile Brecht’in Üç Kuruşluk Opera eserini Beş Para Etmez Varyete’yi olarak izlemiştim. O gün bu gündür, yolum AST’nin, Brecht’in yoludur. Brecht okuyana, Squid Game koymaz, arkadaşlar. Nedenini anlayacağım.

*
Squid Game’i izleyen herkes, ortak birkaç yorum ve/veya cümlede buluşuyor: Para, insanlara neler yaptırıyor, insanın hırsları çok tehlikeli, kazanmak için her şeyi yapar, sistem bizi bu hale getirdi, yaşamak için savaşıyoruz bıdıdı bıdıdı. Eee? Sonuç? Dünya’yı yeniden keşfetmiyoruz. Düzene sinirlendikçe kızıp ağzımızdan çıkan şeyleri, bir bütün halinde görünce “Voovv, Squid Game, gözümüzü açtı.” diye saçmalıyoruz. İnsan olarak, ne kadar korkak ama bir o kadar da korkusuz; ne kadar acımasız ama bir o kadar da vicdanlı, ne kadar iyi ama bir o kadar da kötü olduğumuz, kime ne zaman nasıl zarar verip bir o kadar da ona o kadar muhtaç olduğumuzu anlamak için aynaya bakmamız yeterli, halbuki.

*
Gizemli bir hayatta kalma savaşında hayatlarını düşünmeden ya da düşünerek riske atan bir grup insanın hikâyesini anlatan Squid Game’de ne izledik, hep beraber bir bakalım.
 
Öncelikle Squid Game gerçek bir görsel şölen. Kostümler, dekorlar… Netflix kalitesi, dedirtiyor. Tabii ki diziyi tamamlar tamamlamaz koşa koşa YouTube’da çekim arkalarını tek tek seyrettim. Umarım, seti bozmamışlardır da Kore’ye gittiğimizde bir tur gezeriz. ^^

SPOILER ALERT!!!!
Yatakhanedeki duvarlara dikkat ettiniz mi? 456 kişinin bu kadar kör olması! Adamlar, tüm duvarlara neler oynanacağını teker teker yazmış. Hikâye akışı içinde herkesin bir şekilde yollarının, Squid Game dışında, kesişmiş olması ve hayatta kalma yarışında tekrar buluşmaları, güzel. Sevdiğimiz ayrıntılar. Olay akışı, inişler-çıkışlar, heyecan noktalarını bulup; haz noktalarımızı gıdıklamaları tam dozunda. Burada tam dozundadan kastım, aşırı dozun verdiği keyif elbette.
 
Her şey iyi güzel, tamam. Kore dizileri zaten canımız. Bileklerimizi kessek Kore dizisi akar zaten, bilen bilir. Ancak VIP’lerin varlığını anlayabilmiş değilim. Beşinci bölümün adı "Adil Bir Dünya" ama yedinci bölümde VIP’lerin, hayatta kalmaya çalışanlar üzerine nasıl bahse girdiğini izliyoruz. Ve tüm büyü bozuluyor. Ayrıca VIP’leri aşırı “cringe” bulduğumu da söylemeden geçemeyeceğim. Güçlü hikâye ve anlatımın içinde en zayıf halka olmuşlar. VIP’lerinde diğer karakterler gibi hikayesinin olmasını tercih ederdim. Ayrıca Oh Il Nam ile bağlantıları nereden, bunu da kesinlikle, bilmek isterdim. Kendi ülkelerinde it gibi çalıştırıp, emeklerini sömürdükleri kimseler yok muymuş da Kore’ye kadar gelmişler. VIP’lere ikna olamadım, üzgünüm. Ya da çalışırken sağlayamadıkları eşit ortamını çocuk oyunları ile mi sağlamaya çalışıyorlar, anlayamadım. Eğer öyleyse daha kötü çünkü. İş ortamında en kötü ihtimal işi bırakırsın, kovulursun. Ancak Squid Game’de ölüyorsun.

*
Özetle; Squid Game, görsel ve zihinsel anlamda keyfinizi göklere çıkaracak eşsiz bir dijital iş. Ucu açık bırakılan sonu ile ikinci sezon ihtimali de yüksek. Zevkli ama bir o kadar korkutucu gerçekleri, görmeyen gözler, hatırlamayan hafızalar için ilaç niyetine.

Squid Game zihninizi açacak, evet. Peki, açılan zihninizde hala cesaret hala arka sıralarda mı, bunu konuşalım.  Bu dev çark dönecek, dişlilerinde bizim kanlarımız, kimin kaybedip kimin kazancağına bu sefer kendinizin karar vereceği günler dilerim.
 
 
*Eser sahibi: Oktay Köseoğlu
                   Beş Para Etmez Varyete
                   Üç Kuruşluk Opera: Bertolt Brecht
                   Uyarlama: Ümit Aydoğdu, Ankara Sanat Tiyatrosu


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER