Ya dizileri; Deli Yürek, Alacakaranlık, Acı Hayat, Ezel ve
Karadayı gibi uzun soluklu ve büyük ses getiren dizileri oldu. Dizilerinin
yayın günleri (biri hariç) hep pazartesi gününe denk geldi. Bir çeşit totem
midir bilinmez bu. Deli Yürek'te bir motor ustasıyken "aşkla" derin
devlete karışan, Alacakaranlık'ta suçlu kovalayan Ferit oluyordu. Ezel'de masum
bir aşıkken bir intikam makinesine döndü. Karadayı'da sıradan bir kundura
ustasıyken önce sahte avukat, sonra kabadayı oldu. Sizce de bu geçişleri
başarmak kolay mıdır? Tüm rollerinin tek ortak paydası oluyor bütüne bakarsak;
sert mizaçlı profiller. Her karakter nevi şahsına münhasır oldu. Gülüşün bu
kadar yakıştığı birinin bahtına her defasında dramın en koyusu, acının en dibi
düştü.