Katina'nın keskin makası...

Katina'nın keskin makası...
İnsan ölünce ardında bir şey bırakmalı.

Bir çocuk, heyecanla yazılmış bir kitap, el emeği bir kazak veya kökleri derinlere uzanan bir ağaç... Dokunduğun bir şey senden sonra da yaşamalı ki ömrün anlam bulsun. Sen öldüğünde, insanlar o ağacın gölgesinde soluklanınca, sen de orada olursun.

Birini güldürmek mesela...

Kahkaha bembeyaz bir güvercin gibi çıkar insanın ağzından. Öfke diner, kaygı susar, korku kaybolur. Gülmek içimizi ferahlatan bir esintidir.

Onu izleyerek büyüdüm ben. Çocukluğuma dönüp baktığımda, onun muzip gülümsemesini görüyorum. Öğrettiklerini hatırlıyorum.

Eğilip bükülmemek, kim olduğundan vazgeçmemek ve keskin bir zeka.

Neşesi, cesareti, evlerimizden yükselen kahkaha sesleri.

Katina'nın keskin makası...

Hem çok zarifti hem de aslan parçasıydı.

Ağlayamazsınız arkasından.

"Sus ağlama kart karı!" diye bağırır, öylece kalırsınız.

Ama kırgınım size Seyfi Bey...

Hani hepimizi gömecektiniz?

Gittiniz ve tuhaf olan tüm güzelliklerin perdesini çektiniz.

Bize, hiç gelmeyecek o günleri özlemek düşüyor.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER