Peki
ya acımasız Kendal karakteri yabancı dizilere dahil olsaydı?
Game
of Thrones'a dahil olsaydı; muhtemelen Arya'nın infaz edilecekler istesine ilk
sıradan giriş yapardı. Jon Snow'u ''Ben Ned'in enikleriylen uğraşamam len''
diye aşağılar, Tyrion'a komplolar kurardı. Ejderhaları sinsice kaçırmak için
türlü kurnazlıklar planlardı. Üç kilo fıstık için dünyaları yakan adam, şanlı
demir taht için neler yapmazdı?
The
Walking Dead dünyasında izleme şansımız olsaydı; bencilliğin doruk noktasına ulaştığı
anlar yaşardık. Çünkü Kendal dünya yıkılsa iştahı kesilen bir adam değil.
Yiyecek zulalarını patlatırdı, zombiler gelince de saniyesinde topuklardı. Rick
takım içinde görevler verirdi ona ama Kendal işte bu, yönetilmeye hiçbir
koşulda dayanamazdı. Halfeti'nin bağrı yanık Kendal ağası bu hainlik tavrıyla
eninde sonunda aylaklarla başbaşa kalırdı.
The
Vampire Diaries'e konuk olsaydı; Katherina Petrova ile sinsilik konusunda daimi
bir rekabet içine girerlerdi. Cadıları kontrolüne almak için ''Gendal hep mi
suçlu, bu gemirgenlerin hiç mi suçu yok yav'' diye başlardı yürek burkmaya. Kendal
Ağamız Damon Salvatore'un bir anlık boyun kırma refleksine kurban mı giderdi
yoksa Kendal Ağa Elena kızımızı faili meçhul bir kazada mı kaybederdi orası hiç
belli olmaz.
Vikings
dizisinde izleseydik onu; mal canın yongasıdır mottosuyla bir yandan canının
derdine düşerken öte yandan ganimet kapma peşine düşerdi. Pabucun pahalı
olduğunu anlayınca mutlaka Ragnar reyize diz çökerdi ama heyhat... Burası
Halfeti'ye benzemez diyen birileri çıksa da Kendal Ağa hem candan hem canandan
olurdu nihayetinde.
İyisi
mi onlar kendi dünyalarıyla baş etmeye devam ederken biz de Kendal'ın
stratejilerini Halfeti'nin o eşsiz görkemi eşliğinde dudaklarımızı kemirerek
izlemeye devam edelim. En nihayetinde her şeytan kendi cehennemini şenlendirir.
Güzel
günler.