Sefer, Sema ve biz dizi izleyenler

Sefer, Sema ve biz dizi izleyenler
İnternetlerde Poyraz Karayel’den Sefer’in Sema’ya evlenme teklif ettiği sahne dolaşıyor bu ara, bilenler hatırlar zaten ama bilmeyenlere özet; masaya bir silah koyuyor Sefer bir de yüzük, sonuç olarak Sema parmağına takıyor yüzüğü. Sefer İstanbul’da ünlü bir mafyanın en yakın adamlarından, Sema o mafyanın kızı yerine koyduğu avukat. Sefer ve Sema’yı tanıyan kimsenin yadırgamayacağı bir sahne. Sevilebilir sevilmeyebilir ama dizinin genel akışı ve o Poyraz Karayel dünyası içinde normal denebilecek bir an.

Bugün Twitter’da bir gazetecinin ‘Ya ben dizi izlemiyorum da bu sahne gerçekten var mı?’ diye başlayan bir eleştirisini gördüm söz konusu sahneye. Eleştiridir yapılır, herkes her şeyi sevecek diye bir şey yok ama böyle bir eleştiri şeklinde canımı sıkan iki şey var, Poyraz Karayel vesilesiyle bahsetmek isterim ama aslında genel bir görüş.

Birincisi; 2019 senesinin yarısını çoktan geride bıraktığımız bugünlerde ‘Ya ben dizi izlemiyorum’ diye bir övünme cümlesi kalmadığını umardım ama görüyoruz ki öyle olmamış. Spesifik bir diziyi izlememekten bahsedilebilir elbette ama çok acayip güzel, insanların çatır çutur hikaye anlattıkları ve gerçekten emek verilmiş dizilerin dünya üzerinde çok arttığı bir zamanda dizi izlememenin bizi kaliteli yaptığına inanmak biraz üzücü. Dizi izlemek entellektüelliğe zeval vermez, yan etkisi yoktur.

İkincisi ve bence daha da üzücü olanı herhangi bir kurgu eserde geçen bir sahneyi, paragrafı, cümleyi bütünden bağımsız değerlendirme eğilimidir. Bu şekilde her şey çok ama çok korkunç bir yere doğru gidebilir. En sevdiğimiz kitaptan tiksinebilir, en sevdiğimiz şaire düşman olabiliriz. Cümleler tek başına maksatlarından çok başka yerlere götürülebilir. Aynı şekilde dizi ya da film sahneleri de bir bütün içinde bakılmadığında, başını sonunu bilmediğimizde bize çok farklı şeyler anlatır. Bu gözle bakarsak dünyanın en ünlü filmlerine tövbe etmemiz, klasik diye okullarda okuduğumuz kitapların üstünü çizip atmamız gerekir. Bir filmde, dizide, romanda, öyküde geçen her şey onu yazanın o konuyu desteklediğini de anlatmaz üstelik. Yazan çizen insanların bunu zaten hepimizden daha iyi bilmesi gerekir, bilirler, biliyorlardır.

Bu vesileyle Sefer’le Sema’yı görünce anladım ki Poyraz Karayel’i özlemişim, ‘Yalnız o final hiç oldu mu sizin bize ne kastınız vardı?’ diye bitirmek isterim sözlerimi. İyi seyirler.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER