Kadın: Doruk'un minik kalbi

Kadın: Doruk'un minik kalbi
Doruk'u yemek isteyenler^^
Gözünü her kapadığında karşısına çıkıyordu. Onunla konuşuyor, sohbet ediyordu. Gözünü açtığındaysa yoktu, uyumayı sevmesi belki de bundandı. Gözünü bir kez daha kapattı, uyuyordu. Yüzündeki gülümseme odayı aydınlatıyordu adeta. Yüzünün gülmesi ömre bedeldi. Yanındakiler de mutlu oluyor, içlerini büyük bir sevinç kaplıyordu. Keşke gerçek olsa da diyordu içinden. Kendi içindeki duyguların detayını ise asla bilmiyoruz. Belki daha derinden hissediyor bu yokluğu belki avunuyor kendisine söylenen sözlerle...

Salı akşamlarının başarılı dizisi Kadın'dan bahsediyorum. Kadınların hikayesini anlatırken aile olmayı, sevmeyi, erkekleri, çocukları ve hayata dair birçok olayı olan dizi. İşte az önce yazdıklarımı da gözlerinin içine içine bakıp yanaklarını ısırıp gıdısından öpmek istediğim Doruk bana bunları düşündüren. Ya da onun deyişiyle Dorukcum. Nasıl da alıştırdı değil mi bizleri isminin sonuna eklediği "cum" ekiyle ona seslenmemizi? Minicik yüreğini neler neler sığdırdı. Aslında çok ağır yükler vardı onun da sırtında. Ama o biraz ufak olmasından ötürü her şeyi öyle net kavrayamadı. Hala da öyle değil mi? Kurnazlık için çok minik ve bu haliyle yetişkin insanların ne hatalar yaptığını yüzümüze vuruyor. Doruk bize bunları kendi dünyasından söylüyor da yetişkinler bunlara kulak tıkıyor. Tıkanmasa o kulaklar kötülük yapan tek bir kişi göremeyiz etrafta.

Doruk Çeşmeli'nin dünyasını gördüm. Babası geldiğinden beri bambaşka olan dünyasını. Bahar'ın kötü zamanlarında yanında olan Arif bir yana; aşık olarak evlenip çocuklarının babası olan Sarp'ı diğer  yana koymak istiyorum. Sarp ile Bahar ayrı kalmasalar neler olurdu? Sarp iyi baba olur muydu? Bahar ve Sarp sürekli aşktan mı yoksa kavgadan da beslenirdi? İnanın bunlar başka bir konu.(Belki bir gün başka bir yazıda değiniriz.) Doruk ve Sarp'tan bahsedeceğim sadece. Doruk'un yine rüya sandığı babası. Doruk'un sadece bir fotoğraftan bildiği babası. Doruk'un figür olarak göreceği babası.

Babam geldi. Babam okula getirdi. Babam elma soydu. Babam bana sarıldı. Bu cümleler çok kıymetli değil mi? Üstelik yaşarken babasından ayrı kalması da... Babasını yanında isteyen Doruk. Elini tutup parka götürmesini isteyen Doruk. Çünkü çocuklar için anne ve baba tektir. Onlar beraber olsa da ayrı olsa da kavga etse de mutlu yaşasa da... Hatırlasanıza Pırıl ile beraber yaşadıkları bahçede evde babasının yanında olmak için Pırıl'ın yanında uyuyan Doruk. Babasını görmediği zamanların acısını çıkaran Doruk Çeşmeli.

Hadi biraz daha yakın zamandaki olayı hatırlayalım. Doruk ve Nisan'ın babalarıyla yattığı horlamalarla, şakalarla, sevimliliklerle uyandıkları sabaha gidelim. Ne kadar çok mutsuz güne uyandılar kim bilir. O sabah güneş başka doğmuştu, o sabah başka olmuştu sabah. Bir yerde şöyle bir söz okumuştum:

"Bazı süper kahramanların pelerine ihtiyacı yoktur. Onlara baba denir!"


Doruk Çeşmeli diyeceksiniz <3

Sarp belki geçmişin kötüydü belki mükemmeldi. Belki hala aynısın belki çok değiştin. Ama bildiğim net bir şey var ki Doruk'un süper kahramanı olduğun. Doruk'a iyi geldiğin. Yani nasıl baba olurdun değil de ne güzel baba oluyorsun kısmı benim için daha kıymetli. O yüzden üzme oğlunu üzme seni değerli göreni... Kırma, incitme Dorukcum'u. ^^ Doruk'un minik kalbi bilmesin kötülüğü, acıyı, sızıyı. 

Doruk'u oynayan Ali Semi Sefil çok tatlı ve çok iyi çocuksun. Hep yeteneğinle var ol hep ol. Büyüdükçe kaybolmasın gözlerindeki koca ışık. Ve Sarp Çeşmeli'yi canlandıran Caner Cindoruk. Güzel ikili, sağlam baba& oğul oldunuz. Belki yeniden doruklara çıkışınızı siz beraberken görürüz. Kötü adam Nezir'in kalbini bile yumuşatan bal Dorukcum ile her yere gidilir be. Kederi hissetmeden ilerlediğin yolun nasıl olacağını merakla takip ediyorum Doruk Çeşmeli.

Sevgiler.
BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER