Tedx konuşmalarını bilirsiniz. Yıllardır düzenlenen, belli konu başlıkları altında, dinleyicilere paylaşılmaya değer fikirler sunan konuşmacılara yer vererek ilerleyen bir oluşum. Konuşmacılar genellikle tanınmış, belli bir başarı noktasına ulaşmış insanlardan oluşuyor ve kendi hayat tecrübelerinden yola çıkarak yol gösterici, iyi yönde etkilemeyi hedefleyen konferanslar sunuyor.

7 Mart Perşembe günü, Tedx’in Bilkent Üniversitesi tarafından düzenlenen Evolve (Gelişmek) konulu etkinliğinde konuklardan biri Boran Kuzum’du.

Boran Kuzum, Vatanım Sensin ile başlıkta bahsi geçen pencerelerden en parlak olanını araladı. Her bir rolü, yeni bir pencere olarak gördüğünden ise konuşmasının içinde bahsetmişti. Ankara’da doğup büyümesini ve Gazi Üniversite’sinde Ekonomi okumaya başladığında içindeki arzunun bu olmadığını keşfetmesi ile rotasının nasıl İstanbul’a döndüğünü tüm samimiyetiyle anlattı.

Bilindiği üzere bu adımın ardından Boran Kuzum, İstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuarı Sahne Sanatları Tiyatro Bölümü’nü bitirerek, severek izlediğimiz bir oyuncu oldu. Benim tek cümle ile kolaylıkla yazdığım durumun onun hayatında nasıl bir dönüm noktası olduğunu, ne denli zor olduğunu tahmin edersiniz. Bu durumu elbette öncelikle ailesine açması gerekmiş, babası ise ‘ne yapacaksan en iyisini yap’ desteği ile arkasında durmuş. Boran Kuzum da öyle yapmak için tüm çabasını ortaya koymuş. Geçen yıllarda yaşadığı zorlukları gülümseyerek, şakaya vurarak anlatıyor olsa da o anlarda ne denli hayal kırıklığına uğradığını tüm samimiyeti ile belirtti.

Fiziksel özellikleri sebebiyle belli karakterleri oynayabileceği söylenmiş olmasına rağmen; ilk olarak eczacı kalfası Suat rolü ile Analar ve Anneler dizisinde karşımıza çıkmıştı, hemen ardından Muhteşem Yüzyıl’da Mustafa karakteri ile bir şehzade olarak gördük onu, daha sonra ise Vatanım Sensin’de Teğmen Leon… Şahin Tepesi’nde zengin ve hovarda Efe Akdora iken, Çehov oyunu olan Martı'da Treplev idi... Son olarak Netflix’in yerli yapımı Hakan: Muhafız ile karşımıza çıkacak. Hiçbir karakteri bir diğerinden iz barındırmayan bu çeşitli rollere baktığımızda, Boran Kuzum’a vaktinde sadece belli bir rolü canlandırabileceğini söyleyenlerin ne kadar yanıldığını görebiliyoruz.

Boran Kuzum, çıktığı bu yolda mesleği ile ilgili verdiği ilk kararı şöyle açıklıyor: “Oynadığım her karakter ile insanların hayatlarında başka bir pencere açmak ya da kendimiz gibi olmayan insanlara karşı hoşgörülü olmayı sağlayabilmek…”  

Herkesin hayal kırıklığına uğradığı, pes etmeye yaklaştığı ya da yapamayacağına inandığı zamanlar olabileceğini belirtti. Yine tüm samimiyeti ile Vatanım Sensin zamanı kendi duygusal durumunun Leon karakterinden çok farklı bir noktada olduğunu, o an yapabileceği en iyi şeyin içinde bulunduğu ruh karmaşasını olumlayarak en iyi noktaya çekmek olduğunu söyledi. O dönem her şeyi dengede tutmayı  ve mesleki açıdan ayaklarını yere daha sağlam basmayı öğrenmiş.

Hayallerimiz ile aramızda duran engelleri, olmazları, yapamazsınları bir bir arkamıza alıp seçtiğimiz yolda yürümemiz gerektiğini bir kere daha anlamamızı sağladı Boran Kuzum konuşması ile. Hayallerinden vazgeçmemiş, devam etmiş. Onu seven, söylediklerine değer veren herkese de elinden geldiğince kendini açarak yardımcı olmaya, yol göstermeye çalışıyor. Genç oyuncuların ellerinde tuttukları çok büyük bir güç var, bunu iyi yönde kullanıp onları seven insanlara doğru etkiyle sunmaları oldukça önemli. 

Boran Kuzum samimiyeti ile bunu yapan oyunculardan. Kapılar önünde bir bir açılmaya devam etsin ki bize açacağı pencerelerden hep bir öncekinden başka bir karakter görelim. Yolu açık olsun, samimiyeti ise hiç eksilmesin...