MasterChef Türkiye’yi ilk izlediğimde jürinin başkasına
aitmiş gibi duran tavırları, yarışmacıların sürekli kavga etmesi ve yemek
konusuna da pek aldırıyormuş gibi görünmemeleri canımı çok sıkmıştı, güzelim
formatın dönüştüğü hal beni üzmüştü.
Program ilerledikçe jüri kendi haline dönmeye başladı. Yani elbette
yine kurgu durumlar ve zaman zaman abartılı tavırlar sergiliyorlardı ama ilk
bölümlere göre çok daha içlerinden geldiği gibi davranır bir halleri vardı. Ya
kurguya uymayı öğrendiler ya da kendileri gibi davranarak da ilgi
çekebilecekleri anlaşıldı, bilemiyorum. Bu sırada yarışmacılar mütemadiyen
kavga etmeye devam etti ama arada yemek kısmı da bir miktar rağbet görmeye
başladı. Orijinal MasterChef gibi karışık yemekler olmasa da mutfağa ilk defa
giren bir insanın da yapmakta zorlanacağının açık olduğu yemekler yapılmaya
başlandı. Yarışmacılar arasında gerçekten sevdiklerim bile olmaya başladı,
misal Burcu –yarışma dışında pastacıymış- o kadar tatlı bir kız ki kazanmasını
çok istiyorum, ne kavgaya karışıyor ne ezik ezik duruyor, bildiğiniz işinde
gücünde bir mutfak insanı.
Yarışmada bir de Murat faktörü var ki –daha doğrusu vardı
diyeceğiz artık- izleyeni de yarışanı da zorluyor. Daha önce bir Yemekteyiz haftasını
da Onur Büyüktopçu’nun ‘O zaman lütfen buyurun çıkın gidin’ demesi ile bitirmiş
bir insan. Nitekim 15 Kasım itibarıyla MasterChef’ten de diskalifiye edildi.
Bunca zaman Murat’a bağırıp çağırmakla yetinen şeflerin canına tak mı etti,
Murat başka bir yarışmaya mı gidecek yoksa sadece aksiyon olsun diye elediler
ve Murat bir hafta sonra hoop geri mi dönecek bunu ilerleyen haftalarda
göreceğiz.
Tamam bu biraz trol
Murat ilk günden beri yarışmayı ‘troll’lediğini iddia
ediyor, sosyal medyada da ‘En büyük trol Murat’ diye onunla aynı fikirde olan
birçok kişi gördüm ancak son yıllarda canının istediğini yapıp sonra da
beklenen tepkiyi görmeyince buna trollemek demek çok moda maalesef ve Murat’ın
da burada yaptığının trolleme olduğunu pek sanmıyorum. Bir miktar kurgunun da
yardımı ile canı nasıl istiyorsa (ve aslında izlemesi çok hüzünlü) öyle
davranıyor gibime geliyor ve dünyanın en profesyonel ve iyi oyuncularının bile
iki aydır gittiği bir sette öğrendiği kurgu ile bu kadar rol yapabileceğini
sanmıyorum. Bence Murat’ın yaptıkları bildiğin içinden geliyor, Murat resmen
kendini durduramıyor.
Daha önce Kısmetse Olur evindeki yarışmacıların bir kısmı
için de aynı şeyi hissetmiştim. Daha çok kavga çıksın, program hareketlensin
diye gencecik insanlarda dönülmez zararlar bırakan durumlar yaşandı, dilerim
Murat’ın ekran macerası bu şekilde devam etmez ve iki yıl sonra Esra Ceyhan’da
kafasında bardak kırarken görmeyiz onu. Murat’a hayatının devamında başarılar,
kalan arkadaşlara final yolunda iyi şanslar dilerim. İyi seyirler.