Survivor All Star 2018: Bu kez güldürmedi

Survivor All Star 2018: Bu kez güldürmedi
All Star 2018’e kadar düzenli bir Survivor izleyicisiydim. Düzenli izleyiciden kastım oyunları sayı sayı takip edip analizlerine kadar bilmek değil elbette ama konseylere göz atardım, kim gitmiş kim kalmış bakar, arada Survivor Panorama’da yorum izlemeyi ve kendim de yazmayı severdim. Bu sezon öyle olmadı, kadroyu sevmedim ve uzun süre izlemedim yarışmayı. Twitter’da gördüklerim, Ekşi Sözlük’ten okuduklarımla yine de bir nebze fikir sahibi oldum elbette ki zaten yarışmacıların yarısını tanıyoruz, dörtte birini eşimizden dostumuzdan çok görmüşlüğümüz var.

Yine de evinde televizyon açan bir insanın Survivor’dan fazla uzak kalması mümkün olmuyor, ben de birleşme partisi ve sonrasında bakmaya başladım ara sıra. Partiden öncesine çok hakim olmadığım için kuralların değişip durması, aşırı güçlü takımın dağıtılması suretiyle toparlanılmaya çalışması konularına girmeyeceğim. Birleşme partisinin düğün salonu atmosferinden hallice olmasından da bahsetmeye gerek bile görmüyorum zira üzerinden zaman geçti ve yeteri kadar konuşuldu. Belirtmeden geçemeyeceğim konu ise şarkı yarışması. İlk seferinde yarışmacıların şarkı söylemesi ile eğlenmiştik ama buna daha ne kadar sevinebiliriz? Her sene, her sene aynı şeyi izlemek yorucu değil mi artık? Beni yoruyor.

Bir de yarışmayı izledikçe fark ettim ki eskiden ‘Ay kavga çıktı ne güzel’ dediğim şeylere artık tahammülüm kalmamış. Racon kesilmesine, ‘Adam olmayanı adam etmesini biliriz’ cümlelerine, insanların gözünün içine baka baka yalan söylenmesine, utanmazlığa, nezaket kelimesi hiç var olmamış gibi yapılmasına dayanamıyorum. Kurnazlığın zeka ile karışmasına, ‘Ben dobra adamım’ diye yaldır yaldır ortalığın kırılıp dökülmesine bakamıyorum. Nefesim kesiliyor, dizlerim uyuşuyor bunları izlerken.

Birkaç gündür de Acun Ilıcalı’nın Survivor tarihinin en büyük ödülünü vereceklerini söylemesine denk geliyordum ancak konseyler aşırı uzun sürdüğü için ne olduğunu görememiştim. Ev midir araba mıdır derken bir duydum ki takımın 1,5 günlüğüne İstanbul’a gidip orada istediğini yapmasıymış ödül. Hepimiz ailemiz ve sevdiklerimizle olmayı severiz ama hayatta bu kadar saçma bir ödül duymadığımı da söylemeden geçemeyeceğim. O takımdakilerin büyük kısmı zaten bir iki haftaya komple İstanbul’a dönecek, kalanların da bir iki ayı kaldı, iki ay sürmez hatta, hızlandırılmış final falan derken bir bakmışlar Kıbrıs’talar. Bu ödülle birlikte Survivor bir hayatta kalma yarışından tamamen çıkıp (yani zaten değildi de hadi açlık susuzluk bakımsızlık derken bir nebze farklıydı diyelim) bildiğimiz bir reality show ve hatta yatılı okul haline geldi.

Reyting birinciliklerine bakılırsa ortada bir problem yok, Survivor böyle de izleniyor tabii adına Survivor demek ne kadar doğru olursa. İyi seyirler dilerim. 

BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER