Berlinale Günlüğü | Anlatımıyla fark yaratan, keyifli bir Western: Damsel

Berlinale Günlüğü | Anlatımıyla fark yaratan, keyifli bir Western: Damsel
Berlin Film Festivali’nin ikinci günü beklenenin aksine düne ve önceki yıllara kıyasala daha sakin geçiyor. Basına özel gösterimlerin olduğu Postdamer Platz yine ilk günkü sessizliğini korusa da şehrin her noktasına yayınlan festivale katılımın önceki yıllarda olduğu gibi yine gayet yoğun olduğunu zannediyorum, zira bilet gişeleri her yıl olduğu gibi bu yıl da oldukça kalabalık, kuyruklar yine uzayıp gidiyor.

Festivalin 2. günü
Festivalin ikinci gününe dair ilk gözlemim, basın  mensuplarının pek de yoğun olmayan ilgisi. geçtiğimiz yıllarda merakla beklenmeyen filmlerde görülen yoğunluğun yerinde yeller esiyor, basın açık konuşmak gerekirse programından memnun kalmadığı (hemen her yerde Berlin Film Festivali’nin giderek zayıfladığı konuşuluyor zaten) ana yarışmaya pek katılmıyor. Geçtiğimiz yıllarda 1 – 1,5 saat öncesinden başlayan kuyrukları görmek mümkün değil. Festival boyunca böyle devam edip etmeyeceğini bekleyip göreceğiz.
 

Hayatın tadına geç varan bir kadının hikayesi
Las herederas / The Heirresses filminde eskiden varlıklı olan, ancak artık orta sınıfa doğru gerilemiş bir kadının, Chela’nın hayatına konuk oluyoruz. Cinsel tercihi sebebiyle evlenmeyen, hayatını ise kendi yaşam tarzına pek de uymayan bir hayat arkadaşıyla sürdürüyor. Ancak arkadaşı parasal sıkıntılardan hapse girince yalnız kalıyor, kendi ayakları üzerinde durmayı bilmeyen Chela, bir boşluğa düşüyor. Bu boşlukta karşısına çıkan fırsatla yeni insanlar tanıyor ve özgür iradesiyle olmasa dahi kendi seçimlerini yapmaya başlıyor. Film bizlere orta yaş krizine giren değil, hayatı yeni yeni keşfeden bir kadının evrimini gösteriyor olmasına karşın gerek yavaş temposunu gerekçelendirememesi, gerek öteki kadınlar ile Chela arasındaki ilişkiyi yeterince iyi kurgulayamaması, Chela’nın çevresini değişim sürecine dahil etmemesiyle festivalin şimdiye dek ödüle en uzak filmi gibi görünüyor.

Anlatımıyla fark yaratan, keyifli bir Western: Damsel
İngilizcede “evlenmemiş genç kadın” anlamına geliyor Damsel kelimesi. İlk bakışta izleyici için hiçbir anlam ifade etmiyor olmasına karşın hikayenin ilerlemesiyle neden Vahşi Batı’yı çağrıştıran bir isim yerine Damsel’in seçildiği anlaşılıyor. Twistlerin bol olduğu filmin sürprizini bozmamak adına kısa keseceğim özeti; bir adamın sevdiği kadınla evlenmek üzere çıktığı yolculukla başlıyoruz hikayeye. Ancak Damsel bir başrolün olmadığı, başrolün el değiştirdiği ancak en olmaması gerekenin başrole dönüştüğü bir film. Robert PattinsonDaniel Radcliffe’in Harry Potter olarak hatırlanmamak için verdiği mücadelenin bir benzerini Twilight serisinin vampiri olmaktan öteye geçmek üzere verdiği herkesin malumu, Good Time da bunun en iyi örneklerinden. Pattinson bu filmde yine vampirden öte bir oyuncu olduğunu kanıtlıyor izleyiciye. Mia Wasikowska büyüleyici, David Zellner ise filmin adeta yıldızı. Vaad ettiği gibi farklı bir film olmasa da Damsel fark yaratmayı başarıyor. Vahşi Batı’nın kalıplaşmış kadın figürünü yıkıyor olması ise filmin öne çıkan tarafı.

Buz gibi bir kahramanlık hikayesi
Black 47 bizleri Birleşik Krallığa bağlı bir köye götürüyor. 1800'lerde geçen hikayede Kraliyet’in İrlanda’yı sömürüşüne tanıklık ediyoruz. Evlerin çatıları insanlar oralarda oturamasın diye yıkılmış, kış soğuğunda yalnız ürün yetişmeyen verimsiz tarlalarda yalnız bırakılmışlar. İngilizce bile konuşamayan, yalnızca kendi anadilini bilen bu köylüler bir kase çorba ve sıcak bir çadır vaatleriyle kralın kölesi olmaya mecbur bırakılmışlar, aksi halde soğukta aç, susuz ve yuvasız donarak ölecekler. Aynı kahramanımız Feeney’nin annesi gibi. Film bizlere annesinin ve sonrasında da yeğenlerinin almak üzere sırasıyla kolluk güçlerini, vergi toplayıcıyı ve toprağın sahibi olan lordu öldürmeye yemin eden bir intikamcının savaşını kan donduran bir soğukla anlatıyor. Bir devrim hikayesi olan bu vahşi filmin Altın Ayı şansı zor gürünse de insanların içine işleyeceği ve devam etmekte olan sömürüye karşı içinde bir öfke uyandıracağı da kesin.


BİZE YAZIN!
Ad
Soyad
e-mail
Mesajınız
GÖNDER