Sevdiğimiz bir şeyi tekrar tekrar izleriz öyle değil mi? Ya
da beğendiğimiz bir yere bir daha bir daha gideriz. İşte Bütün Çılgınlar Sever
Beni'ye ikinci kez gitme nedenim biraz da buydu. Tamam, itiraf ediyorum bir de
bu sefer Volkan Yosunlu "yönetmenlik yaptı, bir de bu gözle izlemeliyim"
diyeydi.^^
Metin; evlilik, aşk, sevgi, kıskançlık, dostluk üzerine tüm
konuları aynı noktada topluyor. Bu sefer alışıla gelmişin dışında iki kadın bir
adam değil iki adam bir kadın üzerinden ilerliyor. Kadınların kıskançlığına dair
daha somut bilgiler varken elimizde erkeklerin bakış açısıyla olayların hangi
noktalara vardığını gözlemliyoruz.
Her şey paranoyak Yosif'in, karısı Maria'nın gerçekten ona
sadakatli olup olmadığını test etmek istemesiyle başlıyor. Bir plan kurar ve kendisine
bu planda yardımcı olması için en yakın arkadaşı olan Angel'ı seçer. Bir anda
kendini olayların içerisinde bulan Angel'in içindeki sırlarının açığa çıkmasına
da neden olacak mı?
Tekrar tekrar izlenilesi performanslardan bir demet ^.^
Modern, kendine güveni tavan yapmış yalnız bir o kadar da
paranoyak Yosif'i başarıyla canlandıran Mert Fırat oyunun komedi kısmını ele alarak
karşımıza çıkıyor. Pişkinliğine doymayacağınız Yosif size çılgınlar gibi
kahkaha attırırken aslında "böyle bir adamla evli olmak ya da
olmamak" sorusunu aklınızdan sık sık geçirmenize neden oluyor. (Beş kez
daha izlesem oyunu aynısını düşüneceğimden eminim.) Maria'yı canlandıran Öznur
Serçeler'in tam rolünün kadını olduğunu düşünüyorum. (İlk başlarda Aslı Tandoğan
varmış. Ama ben Maria'yı ikidir Öznur Serçeler'den izlediğimden o şekilde kodladım.) Burada bir de
parantez açarak şunu eklemek istiyorum. Oyunun müziğini canlı canlı yan flüt
çalarak Öznur Serçeler yapıyor ve bu oyuna aşırı derecede hoşluk katıyor.
Tiyatro zaten canlı performansa bağlıyken üstüne oyunun müziğine de canlı
performansla aynı anda duymak izleyiciyi mest ediyor.
Veee gelelim Volkan Yosunlu'ya. Henüz Bütün Çılgınlar Sever
Beni dışındaki diğer oyunlarını izleme fırsatım olmadı. Lakin kendisinin
yönetmenliğini yaptığı Çok Satanlar oyununu izleme fırsatı yakaladım. Bu oyunu ilk izlediğimde sadece
oyuncu Volkan Yosunlu vardı karşımda. Bu sefer oyunu izlerken ise yönetmenliğini de görme fırsatı yakaladığım Volkan Yosunlu vardı. Sakin, içine kapanık, pasif denilebilecek
Angel karakterini o kadar doğal oynuyor ki oyunu izlediğinizde mutlaka böyle
birilerini tanıdığınızı hissediyorsunuz. İçindekileri saklayabilmek kolay mı yoksa
zor mu? Peki ya bununla yaşamak, yaşayabilmek. Ya bir gün bir şekilde ortaya
çıkarsa... İşte o zaman sen bile kendini tanıyabilir misin? O kadar sahici
canlandırıyor ki Angel'ı, kızmanız gerekirken onun gözünden bakabiliyorsunuz
olaylara. Belki de Angel aslında bir tanıdığınız değil Angel sizsinizdir.
Kemal Aydoğan'ın yönetmenliğini gerçekten seviyorum. Oyuncuların oyunculuklarını gösterebileceği tüm alanı sunuyor. Eşyalar az, öz ve anlamlı. Sadece bir koltuk evi, tabure ise kafeyi oluşturuyor ve seyirciye
adeta "Buyurun hoş geldiniz oyuncularımızı
izlemeye, evimize. Umarım sahnede şatafat olmadan da çok keyif alırsınız
oyunumuzdan." Diyor.
Nitekim 5. sezonuna giren Bütün Çılgınlar Sever Beni oyunu ilişkilerinizi,
ne istediğinizi çılgınca sorgulayacağınız güzel bir metin, başarılı uyarlama ve
harika performanslarla dolu dolu devam ediyor. Tüm ekibin emeğine sağlık.
Unutmayın tiyatro iyidir.
Sevgiler.
Oyun Künye Bilgileri:
Yazan: Stefan Tsanev
Çeviren: Hüseyin Mevsim
Yöneten: Kemal Aydoğan
Sahne Tasarımı: Bengi Günay
Işık Tasarım: İrfan Varlı
Afiş Tasarımı: Bengi Günay
Yönetmen Asistanı: Yağmur Mısırlıoğlu
Oynayanlar: Mert Fırat, Öznur Serçeler, Volkan Yosunlu
Sahne: Moda